Yıl 2029
Bürokrasinin beli kırılıyor.Bürokrasiden kastımız "bugün git yarın gel" anlamında bir "kırtasiyecilik" değildir, onun beli çoktan kırıldı. Artık bazı memurlar işi düşen vatandaşa...
Bürokrasinin beli kırılıyor.
Bürokrasiden kastımız "bugün git yarın gel" anlamında bir "kırtasiyecilik" değildir, onun beli çoktan kırıldı. Artık bazı memurlar işi düşen vatandaşa "köpek muamelesi" edemiyorlar.
Kastımız, bir "zümre" olarak Türkiye'nin efendisi olmuş kitle.
Sosyoloji açısından yani. Bir aristokrat sınıfı bulunmayan Türkiye'nin aristokrasisi bunlardır.
Bu zümre, önce imparatorluğu batırdı sonra mucize yaratıp cumhuriyeti kurdu.
Bu zümre, önce demokrasiyi ortadan kaldırdı sonra ona yeniden döner gibi yaptı ama ipleri de her zaman elinde tuttu.
Ülkeyi "perde arkasından", kimi dönemde de açıkça perdenin önünden yönetti.
İnönü, çok partili hayata dönmek zorunda kaldı ama demokrasiye geçmedi!
Demokrat Parti niçin çuvallamıştır, bilir misiniz? CHP'nin ona çizdiği çemberin, koyduğu çerçevenin, yerleştirdiği kuralların dışına çıkamadığı için...
DP, iktidarının en başında asıl yapması gereken işi yapmadı, anayasayı değiştirmedi.
Seçim sistemini de değiştirmedi.
Bir büyük hata daha yaptı: "Kambiyo rejimine" hiç dokunmadı, döviz fiyatlarının serbest piyasada oluşmasını sağlayamadı, ticaretin ve sanayinin önünü açmadı.
Böylece, iktidarının daha beşinci yılında sıkıştı. Darlıklar, yokluklar başladı.
Döviz darboğazını büyük ölçüde çözebilecek "turizme yönelmeye" de Menderes'in aklı hiç basmadı. (Çünkü bir çiftçiydi, ufku bununla sınırlıydı ve kalkınmadan "tarıma traktör sokmayı" anlıyordu.) Sıkışınca da baskıya yöneldi. Bu arada CHP de onu kışkırtmak için elinden geleni ardına koymadı.