Deniz Gezmiş neden unutulmuyor?
Dün Deniz’in yaş günü kutlaması yapıldı sosyal medyada, özlemle, sevgiyle. Yaşlı, genç milyonlar Deniz Gezmiş adını bayraklaştırdılar. Neyin göstergesi bu? Üzerine iyice kafa yormak gerek....
Dün Deniz’in yaş günü kutlaması yapıldı sosyal medyada, özlemle, sevgiyle. Yaşlı, genç milyonlar Deniz Gezmiş adını bayraklaştırdılar. Neyin göstergesi bu? Üzerine iyice kafa yormak gerek. Eğer milyonlar bir devrimci ardından böylesi birliktelik sağlıyorsa, neden ülkede sosyalist seçenek güçlenmiyor?
Önce şu düzeltmeyi yapalım; Deniz Gezmiş’in yaş günü 28 Şubat’tır. Bu hem nüfus cüzdanında böyledir, hem de anne/babanın evlilik cüzdanına öyle işlenmiştir. Bana kalırsa iki gün kutlama yapmakta sakınca yok. Kaldı ki ülkenin haline bakınca her gün Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan anılmalı!
Antiemperyalizm-antikapitalizm
Deniz Gezmiş ve arkadaşları Cumhuriyeti kuran kadrolara, o değerlere saygı duydular. Aydınlanma sürecinin doğal sonucudur o gençler. Her ne kadar Celal Bayar, Adnan Menderes ve CHP içinde kalan dinci/ırkçı kadrolar bu ilerici sürece çelme takmaya kalkıştıysa da, nihayetinde 1960 Anayasası ile özgürleşen ortam devrimcilerin önünü açtı. Hep söyledim, eğer Köy Enstitüleri projesi başarılmış olsaydı, ülke kaçınılmaz olarak sınıf bilinci edinecek, sosyalizm zemini sağlanmış olacaktı. Devrim çocuklarından korktu. Osmanlı’nın son döneminden bu yana kavga aynıdır: Bir yanda liberal, piyasaya uyumlu gericiler vardır, öte tarafta ilericiler. Soru şu: Peki nasıl Deniz Gezmiş böyle simge oluyor?
Büyük kesim, yaşam biçimi kaygısıyla sarılıyor Deniz’e. Onun boyun eğmeyen, devrimci kişiliği etkiliyor. Acaba Deniz’in uğruna canını verdiği düzeni tam olarak biliyor mu kitleler? Deniz toprağına, suyuna sahip bir halk için mücadele etti. Antiemperyalistti kuşkusuz. Elbette antikapitalistti! Ancak tuhaf bir algı yaratıldı, antiemperyalist olanlar kapitalizmle kavgalı değil ülkede. Oysa dışarıdan gelecek sömürü kadar, kendi...