Elini verirsen kolunu kaptırırsın!
Hafta sonu; evinin önünde muhalif bir gazetecinin saldırıya uğraması, ODTÜ’lü gençlere yönelik şiddet, üç gazetecinin gözaltına alınması önümüzdeki sürecin nasıl geçeceğini bize gösteriyor...
Gazeteci Yavuz Selim Demirağ’a saldıranlar ilk ifadelerinde, “Kişiyi tanımayız, yap dediler yaptık” dedi. Bir zaman Çiller’in, “Devlet için kurşun atan da, kurşun yiyen de şereflidir” cümlesi aklıma düştü. Önce sosyal medyada hedefe oturtuluyor insanlar, ardından cezaları (!) veriliyor. “Çubuk” saldırganının salıverilmesinin ardından, kendini görevli sayan başkaları da yüreklendi anlaşılan.
ODTÜ’lü gençlerin “Devrim Stadyumu”nda festival yapma zaferini içine sindiremeyen rektörlük, böylece intikam almak istedi. LGBT yürüyüşünün kime, ne zararı var biri söylese de anlasak. Üniversiteler her rengi içinde barındırır, hele ODTÜ ülkenin dünyaya açılan penceresidir.
Yazı yazan, fotoğraf çeken, haber yapmak dışında suçu olmayan gazetecilere yönelik baskılar artacak. Gözaltı, tutuklama, darp! Öte yandan akıl almaz cezalarla televizyonlar susturulmaya çalışılıyor. Belli ki hakikat gizlenmek isteniyor. Nedir hakikat? “İstanbul seçimini İmamoğlu kazandı!”