Kendine adalet!
Fikir yazılarının pek değer görmediği günlerdeyiz; görsel olana ilginin yoğunluğundan, türlü şaklabanlıklar yaparak ilgi çekmeye çabalıyor kitle iletişim araçlarıyla iş yapanlar. Anlaşılıyor ki insanların yoğunlaşma süresi hayli kısa, bu yüzden sadece...
Fikir yazılarının pek değer görmediği günlerdeyiz; görsel olana ilginin yoğunluğundan, türlü şaklabanlıklar yaparak ilgi çekmeye çabalıyor kitle iletişim araçlarıyla iş yapanlar. Anlaşılıyor ki insanların yoğunlaşma süresi hayli kısa, bu yüzden sadece kaba mesajlar verilebiliyor yığınlara. Oysa okuryazar kitle zaten sınırlı, dolayısıyla bari onlara saygı gösterilse de kolaycılığa kaçılmasa diye düşünmeden edemiyorum.
Sağlıklı tartışmalar toplumu ileri götürür. Kişisel hırslarla yapılan, içi boş olan itişmeler magazin değeri taşır. Zaten uçucu iş olan gazetecilik, iyice zayıflıyor böylece. Uçucu, çünkü her gün yeniden gazete yapmak zorundasınız, gazetecinin kaderi Sisifos’unki gibidir; başarı da haz da bir günlüktür. Tüm işler için geçerlidir gerçi, ancak yaratıcılık gerektirenlerde nitelikli insan önemlidir. Heveskârlık, amatörlük kaldırmaz bazı işler.
***
Tarihin hızlı aktığı dönemdeyiz; bilgi bombardımanı öylesine yoğun ki taşıyabileceğimizden fazla veriyle yükleniyoruz.