Kılıçdaroğlu Kaftancıoğlu İmamoğlu!
Seçim öncesi yazılarımda sıkça söyledim, “siyasal İslamcılar iktidarı kolay devretmez” diye. Neredeyse sandıklar açılalı iki gün oldu, tuhaf açıklamalar devam ediyor. Kâğıt...
Seçim öncesi yazılarımda sıkça söyledim, “siyasal İslamcılar iktidarı kolay devretmez” diye. Neredeyse sandıklar açılalı iki gün oldu, tuhaf açıklamalar devam ediyor. Kâğıt üzerinde yenilgiyi kabul etseler bile, “ne türden tezgâhlar kurarlar” endişesi taşımaya devam ediyorum. Bu kaydı düşmüş olayım. AKP türü siyasal yapıların iktidarı verdikleri gün dağılacağı hepimiz tarafından bilinmekte, elbet bunu en iyi RTE biliyor...
Seçimin dinci/milliyetçi kampanyalarla sürdürülmesine de itiraz ettim. Aydınlanmadan kopuk söylemin farklı siyasal şapkalar altında egemenlik kurduğunu gördük. Eleştirimi, endişemi koruyorum. Bu dille gelecek inşa edilemez. Başarıya, soluk almaya susamış yurttaşların keyfini kaçırmak istemem, şu halde İstanbul başarısının mimarlarının hakkını teslim edelim.
Kılıçdaroğlu
Çok zamandır Kılıçdaroğlu’nun siyasal çizgisine sert eleştirilerde bulundum. Ülkeyi okuma konusunda sorunlu kadrolarla çalıştığını düşündüğümü yazdım. Sırtını muhafazakâr söyleme yaslayıp, ilkesel olmayan, yararcı siyaseti kabul etmek mümkün değildir benim için. Ancak İstanbul tercihi tamamen Kılıçdaroğlu tarafından yapıldı, bunun şahidiyim.
Baş başa yaptığımız sohbette, bir yıldan fazla zaman önce ağzından “İmamoğlu” adını işitmiştim. Dahası Tunç Soyer ismini de telaffuz etmişti. Tanıyanlar bilir, Kılıçdaroğlu kolay kolay sır vermez. İmamoğlu ile ilgili: “Başarıyla bir ilçe yarattı, genç, muhafazakârlara yakın, Karadenizli, bütünleştirici” diyerek tarif yapmıştı. Yanılmadı. Doğrusu toplum tarafından en çok eleştirildiği dönemde, İstanbul tercihiyle koltuğunu iyice güçlendirdi. Geçen hafta yazmıştım; “eğer bu seçimi Kılıçdaroğlu kaybederse siyasal...