Yurtseverler ve dalkavuklar
Dalkavuk: “Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı, hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, hulûskar, yağcı, yalaka, yağdanlık, yalpak, kemik yalayıcı, çanak yalayıcı.”...
Dalkavuk: “Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı, hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, hulûskar, yağcı, yalaka, yağdanlık, yalpak, kemik yalayıcı, çanak yalayıcı.” Türk Dil Kurumu böyle tarif etmiş. Kötü huy bu. Kimse etrafında böylesi olsun istemez. Siyasiler hariç.
En kötü dalkavuk tipi “halk dalkavukluğu” yapandır. Kılıktan kılığa girerler, yaldızlı sözler ederler, çoğunlukla içinden çıktıkları toplumu felakete sürüklerler. Kişi kandırıldığından içinde bulunduğu koşulları doğru gözlemleyemiyor, tahlil edemiyor olabilir. Bir yere dek bunu anlarım. Ancak olan bitenin farkına varıp da susmak, alçaklıktır.
Siyasilerin sık başvurduğu yoldur halk dalkavukluğu yapmak. Toplum buna alışmıştır bir ölçüde. Medyanın yaşamımızda bunca öne çıktığı dönemde, akademisyen, sanatçı, gazeteci, kanaat önderi, alabildiğine dalkavuktan geçilmiyor ortalık. Bir yandan saraya selam duruyorlar, ardından halka sürekli yalan söylüyorlar. Açıkça suç işliyorlar.
***
Bilge Melih Cevdet Anday’ı yazılarıyla ilgili, yoğun emek gerektirmesi ve dahası kişiyi düşünmeye sevk etmesinden ötürü “Halk anlamaz, halka in” diye uyardıklarında, sert tepki verir. Halka en büyük ihanetin bu olduğunu söyler. Halkın hoşuna gideni yazmak, söylemek dalkavukluktur, yani suçtur Melih Cevdet’e göre.
Aziz Nesin: “Halkımızın yüzde altmışı aptal” dedi. Kıyamet kopmadı gerçi. Herkes kendini yüzde kırkta saydı, hak verdi Nesin’e. Nesin ayna tuttu halkına! Halka yaranmak, hoşuna gitmek için sözünden, düşüncelerinden, yaratısından ödün vermedi büyük yazar. Gerçeği söylemenin görev olduğunu bildi, Sivas’ta yakmaya kalktılar Nesin’i. O değil ama dünya güzeli canlar göz göre göre yobazların ateşiyle can verdi. Son nefesine dek bildiği yoldan dönmedi Nesin. Halk dalkavuklarıyla hep savaştı.
Bu iki usta örneğinde olduğu gibidir yurtsever tavrı.
***
Yine TDK’dan okuyalım: “Yurdunu, milletini büyük bir tutkuyla seven, bu uğurda her türlü özveriye katlanan (kimse) vatansever, vatanperver.” İnsan yurdunu, halkını nasıl sever? Kaba milliyetçilik, ırkını herkesin üstünde sayma hamasetidir. Oysa yurtsever kişi aynı toprağı, dili paylaştığı insanlara hisseder bu bağı. Dahası tüm canlılarıyla, doğasıyla anlar yurt kavramını. Yetmez, biraz yukarıdan bakınca, kendini insanlık ailesinin, dünyanın parçası sayar. Sosyalistler etnik tarif yapmaz, kavramı geniş, doğru anlamıyla kullanır. Düşkün, çaresiz, yoksul halktır yurdun sahibi. Doğrudur bu yaklaşım. Haksız, sömürüyle zenginleşen her kişi yurt düşmanıdır. Onlar sevilmez, onlarla mücadele edilir! Para babasının yanında durarak yurdunu sevemez kişi!
Üniversiteler çökmüş, çocuklar hamasetle uyuşurken yurtsever kimse susabilir mi mesela? İşçiler madende, havaalanı inşaatında can verirken iktidar güzellemesi yapar mı yurtsever kişi? Kadınlar vahşice katledilirken kafasını çeviren yurdunu sevebilir mi? Patronlar siyasal iktidarla büyük tezgâh kurmuşken, cehalet, vasatlık en yüce değer olarak sunulurken, yurtsever yastığa başını rahatça koyabilir mi? Memleket azgın gericilikle can çekişirken, maskeyi düşürmeyene yurtsever denebilir mi?
***