2024: Çatışma yılı mı?..
Cumhuriyet yazarı Erdal Atabek bu hafta '2024: Çatışma yılı mı?..' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Yeni bir yıla giriyoruz.
Umutlarla girmeliydik yeni yıla.
Yeni bir yıldı, yeni bir sayfa olmalıydı.
Hayır olamadı, olamıyor.
Ülkem yeni yıla çatışmalarla giriyor.
Dinci iktidar yeşil bayrağını açtı, yürüyor.
Milli eğitim, tarikatlarla cemaatlere bırakılmış durumda.
Milli eğitim bakanı bu durumu açıkça savunuyor.
Anayasaya aykırı mı? Aykırı.
Laik eğitime karşı mı? Karşı.
Toplum bunu kabul ediyor mu? Hayır, etmiyor.
Milli eğitim bir çatışma alanı oluyor.
“Siyasal dinciler” ile “Aydınlanmacı laikler” çatışıyor.
Aslında çatışma alanı yalnız burası değil.
ADALETTEN KOPARILMIŞ HUKUK!
Ülke, “adaletten koparılmış hukuk” ile yönetiliyor.
Can Atalay’ın durumu başlı başına bir hukuk olayı.
Can Atalay, Gezi davası denen, suçu kanıtlanamadığı halde “Saray’ın intikam davası”ndan ceza alıyor.
Can Atalay hapse giriyor.
Son seçimde Hatay ilinden milletvekili seçiliyor.
Anayasa mahkemesi, cezanın ertelenmesi ve tahliye edilmesi kararını veriyor.
Bu karar her kurumun uyması zorunlu olduğu karardır.
Ama öyle olmuyor, kararı veren ağır ceza mahkemesi bu kararı tanımıyor.
Bu tutum anayasa suçu mudur? Evet, anayasa suçudur.
Ama hiçbir şey olmuyor.
Adalet bakanı “yüksek yargı arasında anlaşmazlık” diye olayı örtbas ediyor.
İşte, yeni yıla böyle çatışma ile giriyoruz.
Dinci iktidar yasaları, hatta anayasayı bile tanımıyor.
EKONOMİ NEREYE GİDİYOR?
Ekonomi başka bir çatışma alanıdır.
Artık emek bir değer olmaktan çıkarılmıştır.
Emek ile ilgili toplum kesimleri açlık sınırına itilmiştir.