Atatürk, senin içindeki haine bakıyor...
Sınıftaki öğretmen duvardaki Atatürk resmini kaldırmış: “Bana hain hain bakıyor” diyerek kaldırma nedenini açıklamış. Bir öğrenci teneffüste resmi yerine asmış.Öğretmen gelip de...
Sınıftaki öğretmen duvardaki Atatürk resmini kaldırmış:
“Bana hain hain bakıyor” diyerek kaldırma nedenini açıklamış.
Bir öğrenci teneffüste resmi yerine asmış.Öğretmen gelip de yeniden resmi kaldırınca, öğrenci yerinden kalkıp evine gitmiş ve diretmiş: “Ben bu okulda okumam.”
İşte bu. Buyrun bakalım, bu çocuğa gitmek isteyeceği okulu bulun.
Bu çocuğa bir okul açmamız gerekiyor. Zorunlu.
Var mısınız, on kişi bir araya gelelim bir dernek kuralım?
Yüz kişi bir araya gelelim, bir eğitim kooperatifi kuralım.
Bin kişi bir araya gelelim, bir okul açalım.
Öğrencisi de var, öğretmeni de var, velisi de var.
Bir kooperatif okulu. Var mısınız?
Bu girişimin örnekleri oldu ama profesyonel düzeye ulaşamadı.
İsveç’te bu model uygulanıyor. Sosyal demokrat parti, ona destek olan işçi sendikası, yanlarına gelen STK okullar açıyor. Sertifika programlı kurslar açıyor.
Neden anaokullarımız olmasın, ilköğretim, ortaöğretim okullarımız olmasın?
Neden bizim üniversitelerimiz olmasın?
Atatürk’ün yolunda olmak, işte bunları yapmaktır.
Çünkü Atatürk, yoklukların içinde var olmak demektir.
Çünkü Atatürk, engelleri kaldırıp hedefe ulaşmak demektir.
Çünkü Atatürk, kendi varlığıyla isyandır.
Ama hedefsiz, yıkıcı bir isyan değil, tam tersine, hedefi olan, yapıcı bir isyandır.
Bizim yolumuzun bu olması gerekir.