Atatürk’ü bugün görmek...
Yazar Nuray Mert 16 Ocak 2017 tarihli yazısını şöyle bitirmiş: “Birileri Atatürk’ü demokrasinin, özgürlüklerin önüne geçirip, tartışmanın konusu yapılmasına izin vermiyordu...
Yazar Nuray Mert 16 Ocak 2017 tarihli yazısını şöyle bitirmiş:
“Birileri Atatürk’ü demokrasinin, özgürlüklerin önüne geçirip, tartışmanın konusu yapılmasına izin vermiyordu, siz de aynı şeyi yapıyorsunuz. Böyle olunca tabii ki tek parti hukukunu savunuyorsunuz, sadece partinin ve liderinin adı ve meşrebi farklı, olay bundan ibaret.”
Şaştım kaldım.
Demek ki yazar, Atatürk dönemi CHP’si ile R.T. Erdoğan’ın AKP’sini liderlerin adı ve “meşrebi” dışında farksız görüyor.
Yanlış anlamış olmalıyım diye düşündüm ama yazının bütünü de bu yargıyı doğruluyor.
Atatürk -İnönü dönemi “otokratik modernleşme dönemi” olarak nitelendiriliyor, AKP ve lideri “demokrasi mücadelesi” deyip demokratların (yazar ve benzerlerinin) desteğini alıyor ama onlar da “otokratik muhafazakâr/İslamcı toplum” projesini hayata geçirmeye çalışıyor. İş buraya gelince de “demokratlar” iktidara desteğini çekiyorlar.
Ama artık AKP liderinin onlara ihtiyacı kalmamıştır, onları tersleyip yoluna devam ediyor. Onlar da gazetedeki köşelerinde dert yanıyorlar ama...
Ama gene de “otokratik” parantezinde Atatürk ile R.T. Erdoğan arasında fark olmadığını anlatmaya çalışıyorlar.
Demek ki saltanatı kaldıran, halifeliği ilga eden Mustafa Kemal ile “Halife olacak” sözlerini sessiz karşılayan Erdoğan arasında fark yok öyle mi?
Demek ki “Öğretmenler, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştiriniz” diyen Mustafa Kemal ile “Dindar ve kindar gençler istiyoruz” diyen Erdoğan arasında fark yok öyle mi?
Demek ki dogmalarla mücadele eden, özgür düşünceyi, özgür iradeyi insan yaşamının ortasına yerleştirme mücadelesi veren Atatürk ile Sünni İslamı toplum yaşamının temeli yapma cihadı veren Erdoğan arasında fark yok öyle mi?
Kadınlara toplumsal eşitlik veren, onları toplum yaşamına katmayı görev bilen Mustafa Kemal ile kadını eve kapatmaya çalışan, kadını erkekten ayıran AKP baskısı arasında fark yok öyle mi?