Bayram iyiliktir...
Evet, bayram iyiliktir. Bayram, iyi duygulardır. Bağışlamaktır. Barışmaktır. Bayram sabahı iyi duygularla uyanmaktır. Bayram, güven içinde olduğunu bilmektir. Bayram, sağduyudur. Keşke bu sabaha...
Evet, bayram iyiliktir.
Bayram, iyi duygulardır. Bağışlamaktır. Barışmaktır.
Bayram sabahı iyi duygularla uyanmaktır.
Bayram, güven içinde olduğunu bilmektir.
Bayram, sağduyudur.
Keşke bu sabaha da böyle uyansaydık...
***
“Hiç de böyle değiliz” diyorum bu bayram sabahında.
“Kimin, kimlerin bayramını nasıl kutlamalı?” diyorum. Görevlerinden atılan 14 bin öğretmenin bayramını nasıl kutlayacağız?
Bir ihbarla işinden atılan, mesleğinden çıkarılan insanın bayramını nasıl kutlayacağız?
Düşüncelerini açıklayan bir bildiriye imza attı diye kürsülerinden atılan onlarca akademisyene ne diyeceğiz?
Kapatılan işyerlerinde çalışan binlerce çalışanın bu bayramda işsiz, parasız, umutsuz kalmalarına nasıl bakacağız?
Kimisi FETÖ’cü diye, kimisi PKK yandaşı diye işten atılan, tutuklanan, başına gelenin neden, nasıl olduğunu bilemeyen on binlerce kişinin bayramını nasıl kutlayacağız?
Dahası var.
Kuşku duyulan birisinin ailesi de artık suçlu sayılıyor.
Roma hukukunun gerisine düşen uygulama. Roma hukuku, suçların kişisel olduğunu kabul eden ilkeyi ilk getiren sistem.
Artık suçlananlar aile ölçeğinde suçlu.
Dahası var.
Suçlananların malına, mülküne, bütün ekonomik varlığına el konuluyor ki bu uygulama 12 Eylül döneminde bile görülmedi.
Bu ekonomik varlıklar suç yoluyla mı kazanılmış ki?
Bir “Kurban Bayramı” ki kurbanı insan.
Bir “Kurban Bayramı” ki kurbanı adalet.
Bir “Kurban Bayramı” ki kurbanı güven.
Nasıl bir bayram bu? Nesini kutlayacaksın?