Bir ağaç gördüm...
Bir ağaç gördüm bahçemde. Çırılçıplak. Yaprakları savrulmuş sert rüzgârlarla. Uçları kırılmış dallarının. Gövdesi çatlamış soğuktan....
Bir ağaç gördüm bahçemde.
Çırılçıplak.
Yaprakları savrulmuş sert rüzgârlarla.
Uçları kırılmış dallarının.
Gövdesi çatlamış soğuktan.
Yapayalnız.
Kış soğukları ağaçlara acımaz.
Öyle dururlar tek başlarına.
Kimse hatırlarını sormaz.
Umutları da kırılmış mıdır, bilemezsin.
Yeniden yapraklanır mı, bilemezsin.
Ağaç.
Tek başına.
Çırılçıplak.
Öylece durur.
Soğuk kış bahçesinde. Tek başına.
***
Ama dur, bir ses var orada.
Kökler “dayan” der gövdeye.
“Dayan, yıkılma” der.
Çatlamış gövde yer yer soyulmuş bedeniyle duyar bu sesi.
Yorgundur.
Çok yorgundur.
Kökler bırakmaz ama.
“Dayan” der gövdeye.
“Sonbaharda dökülen yaprakların vardı ya,”
“Onlar senin gücündür işte.”
“Onlar kalsiyumdur, magnezyumdur, candır, güçtür.”
“İşte onlar dökülerek bana geldi.”