Cumhuriyet Halk Partisi...
Cumhuriyet yazarı Erdal Atabek bu hafta 'Cumhuriyet Halk Partisi...' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Neden mi hep Cumhuriyet Halk Partisi?
Çünkü, Cumhuriyeti kuranların partisi de ondan.
Atatürk’ün partisi.
Bugün de Atatürk’ün partisi mi? Öyle görünmüyor.
CHP’nin bugünkü görüntüsü Atatürk’ü temsil etmiyor.
Atatürk’ün devrimci partisi cesur yeniliklerin temsilcisiydi.
Bugünün CHP’si Kemal Kılıçdaroğlu’nun yönetiminde “iktidarın izinde, masa-dosya-koltuk arasına sıkışmış bir demeç muhalefeti”ne dönüşmüştü.
Hiçbir kuralı olmayan, yasa tanımaz, kural bilmez iktidarın karşısında sanki adalet varmış gibi hukuktan söz eden, sanki demokrasi varmış gibi grup toplantılarına sığınan, sağdan medet uman bir muhalefet.
BÜROKRATİK MUHALEFET NEDİR?
Bürokrasiden gelenlerin yönetiminde kuralcı, ceket ilikleyen, emir verip emir almaya alışık, eylemden ürken şekilci bir muhalefettir “bürokratik muhalefet”.
Kemal Bey’in hareket tarzı budur. Buna bir de “politika” diye gizli görüşmeleri, kapı arkası anlaşmaları eklerseniz tabloyu görürsünüz.
Hiçbir yanlışı kabul etmemek, başkalarını suçlayarak hatalı sonuçlardan kurtulmaya çalışmak yani bildiğimiz Şark kurnazlığı.
Kendi adaylığını ortaklarına kabul ettirmek için verdiği milletvekilliklerini bile ne kendi kabul etti ne de açıkça eleştirdi.
“Bürokratik muhalefet”, her şeyin kapalı kapılar ardında yapıldığı başka iktidar oyunudur.