Güdülen seçmenin seçimi...
Hollandalı primatolog hayretle bakıyordu: Hayvanat bahçesindeki şempanzeler bölgesinde bir şempanze, boş bir tenekeye vurarak gürültü çıkarıyordu. Konum olarak alt basamakta bir erkek şempanze. Fakat gürültü...
Hollandalı primatolog hayretle bakıyordu: Hayvanat bahçesindeki şempanzeler bölgesinde bir şempanze, boş bir tenekeye vurarak gürültü çıkarıyordu. Konum olarak alt basamakta bir erkek şempanze. Fakat gürültü bütün şempanzelerin dikkatini çekmişti, orada toplanıp korku ile bakıyorlardı. Alfa erkek de korkmuş, biraz geriye çekilmişti. Tenekeye vurup bölgeyi etkileyen şempanze durumu görüp gürültü yapmayı sürdürdü. Sonuç mu?
Boş tenekeye vurup gürültü çıkaran erkek şempanze lider olup alfa konumuna terfi etmişti. Eski lider sinmiş, yeni durumuna razı olmuştu.
Primatolog defterine kaydetti: Primatlarda korku etkeni birincil önemdedir.
Ya insan korkuları?..
Irwin Yalom ünlü bir düşünür ve psikiyatri uzmanıdır. Ayni zamanda yetkin bir romancı olan Profesör Yalom, bir gün bir din kurumundan kendisine ödül vereceklerini bildiren bir davet alır. Hayret eder ve davetin nedenini anlayamadığını, ayrıca kendisinin dört başı mamur bir ateist olduğunu belirten bir yanıt gönderir. Davet sahibi din kurumu, bunun önemli olmadığını, hem kendilerinin hem de Irwin Yalom’un insanın en eski korkusu olan ‘ölüm korkusu’nu gidermek için çalıştıklarını yazarak daveti yineler. Profesör Yalom o toplantıya gider ve bir konuşma yapar. Bu konuşmada ‘ölüm korkusu’nu anlatır. İnsan korkuları içgüdüsel korkulardır ve insanın güdülenmesinde birincil rol oynarlar.
Elbette içgüdüsel korkumuz ‘ölüm korkusu’ndan ibaret değildir.
Dışlanma korkusu, her zaman büyük korkularımız içindedir.
Terk edilme korkusu, insanın ne gizli bir korkusudur.
Yalnızlaşma korkusu, yaş ilerledikçe artan bir korkudur.
Kaybetme korkusu, ayağımızın gizli prangasıdı...