Günümüzün Sokrates’leri...
“Her birey, neyi yapmasının kendisi için iyi olduğunu kendi gözüyle görmeli ve kendisi karar vermelidir. Birey, tam bir insan olmak istiyorsa, ahlaki bakımdan özerk hale gelmeli ve hayatını kendi kontrolü altına...
“Her birey, neyi yapmasının kendisi için iyi olduğunu kendi gözüyle görmeli ve kendisi karar vermelidir. Birey, tam bir insan olmak istiyorsa, ahlaki bakımdan özerk hale gelmeli ve hayatını kendi kontrolü altına almalıdır.”
Sokrates’in suçu işte buydu.
Söyleneni kabul etmemek.
Bilineni sorgulamak.
Topluma uyma adına yanlışları görmezden gelmemek.
Biat kültürüne karşı çıkmak.
MÖ 5. yüzyılda yaşamış olan Sokrates, binyılları aşan bir insanlık serüveninin en etkili düşünürlerinden birisidir.
Günümüzde de yaşayan öğretisi, “bilinen, söylenen, kabul edilen her şeyi sormak, sorgulamak, aklın süzgecinden geçirmek, özerk akla sahip olmaktır.”
Bu da elbette biat kültürüne katılarak otoriteye itaat edenlerin toplumuna karşı çıkmak demektir.
Thomas Jefferson’ın sözünü anımsayalım:
“Orkestrayı yöneten şef, topluluğa sırtını dönmek zorundadır.”
Günümüzün Sokrates’leri işte bu karşı çıkanlardır.
Özelliklerine bakalım:
Toplumun nereden nereye sürüklendiğine bakmak.
Bu sürüklenişin nedenlerini sorgulamak.
Söylenenlere inanmak yerine söylenmeyenleri düşünmek.
Yapılan yapılmayan her şeyi irdelemek.
Olan bitenin nedenlerini aramak, arayanlara katılmak.
Yaşananlardan kişisel-toplumsal sorumluluk duymak.