Terapi...
İstanbul seçimleri bir anlamda bir “psikoloji deneyi” oldu. AKP ve başkanının 17 yıl boyunca sürdükleri “ne pahasına olursa olsun kazanırız” taktiği “toplumsal depresyon” yaratmıştı...
Bu olumsuz etkinin izleri günümüzde de henüz ortadan kalkmış değil.
“Bunlar gitmezler.”
“Bunlar vermezler, gör bak.”
“Bunlar vazgeçmezler. Ne yapar eder alırlar.”
Bu psikolojik kısırdöngüye ben çok dikkat çektim.
Çünkü, bu “öğrenilmiş çaresizlik”, psikolojik teslimiyetin kabul edilmesidir.
Ekrem İmamoğlu işte bu kısır döngüyü kırdı.
İçinden gelen “pozitif enerji” ile samimiyetle, halkla yakın ilişki kurarak, onlardan oy değil sevgi isteyerek kalpleri kazandı.
“Ekrem İmamoğlu Etkisi” adını vereceğim bu sosyal etki, ülkemizin psikoloji tarihine geçecek değerdedir.
Bu etki Belediye Başkanlığı’nı da geçmiştir, CHP’yi de aşmıştır, kendine özgü sosyal bir etkidir.
Ekrem İmamoğlu bir “pozitif psikolog” olarak toplumsal korkuyu, yaygın depresyonu, umutsuzluğu terapik olarak ortadan kaldırmıştır.
“Her Şey Çok Güzel Olacak” mottosu bir anda bütün toplumu sarmış, rakipleri ne yapacağını şaşırmıştır.