Zeytin ağacı...
Ben ‘Zeytin Ağacı’yım. Doğanın bütün canlılara armağanıyım. Meyvemi insanlar kadar kuşlar da yer, öteki canlılar da. Barışı simgelerim ben. Güvercinin ağzındaki zeytin dalı...
Ben ‘Zeytin Ağacı’yım.
Doğanın bütün canlılara armağanıyım.
Meyvemi insanlar kadar kuşlar da yer, öteki canlılar da.
Barışı simgelerim ben.
Güvercinin ağzındaki zeytin dalı barışın simgesidir.
Yaşamsever ağacım. Toprağın üzerinde dururum.
Siz, ah insanlar, evet siz, toprağın altına meraklısınız.
Madenler sizin tutkunuzdur.
Altın çıkarmak istersiniz. Toprağı yağmalarsınız.
Altın hiçbir işinize yaramaz. Süs için kullanırsınız, para yerine saklarsınız.
Benim toprağımı zehirliyorsunuz.
Benim köklerimi zehirliyorsunuz.
Aslında, ah insanlar, evet siz, kendinizi zehirliyorsunuz.
Yaşamınızı zehirliyorsunuz.
Siz, ölümsever oldunuz. Öldürmeyi seviyorsunuz.
Öldürdüğünüz her şeyle birlikte kendinizi de öldürüyorsunuz.
Yaşamseverlik.
Ölümseverlik.
Bu ikisinden ölümü neden seçiyorsunuz?
Bilmiyorum.
***
Bildiğim bir şey var.
Aslında hiçbir şeyin hakkına saygı duymuyorsunuz.
Sizi burdan görüyorum.
Güçlünüz güçsüze zalim.
Erkeğiniz kadınına zalim.
Büyüğünüz küçüğünüze zalim.
Zulüm sizin günlük işiniz olmuş.
İnsansınız ama insanlığı unutmuşsunuz.
Üstüne bastığınız toprak anayı yağmalıyorsunuz.
Doğanın evlatları ağaçları kesiyorsunuz.
Yeşile düşman olmuşsunuz.
Ben zeytin ağacıyım.
Bin yıldır burdayım.
Kimleri gördüm, nelerin tanığı oldum.
Barışlar gördüm, savaşlar gördüm.
Bu denli yaşam düşmanını hiç görmemiştin.
İşte, şimdi sizi görüyorum.
Ölümseverler.
Ağaç kesiciler.