Ekonomi bakanları artık gerçekçi olmalı
EKONOMİYLE ilgili bakanların referandum öncesindeki “dozu yüksek siyasi söyleme” devam ettikleri görülüyor. Bu söylemi seçim öncesi doğal gören piyasalar, artık gerçekçi analizler ve vizyon...
EKONOMİYLE ilgili bakanların referandum öncesindeki “dozu yüksek siyasi söyleme” devam ettikleri görülüyor.
Bu söylemi seçim öncesi doğal gören piyasalar, artık gerçekçi analizler ve vizyon görmek istiyor. Bu söylem gerekli güvenin oluşumunda engel olarak görülüyor. Referandum sonuçlarına yapılan itirazlar, itirazlara ilişkin somut bulguların çoğalması, AGİT’in referandum kampanyasından sonuçlarına kadarki süreçte gördüğü adaletsizlikleri açıklaması, tartışmaları büyütüyor. Batı’dan gelen siyasi yorumlar da, seçimlerin uluslararası alanda meşruiyetinin sıkıntılı olacağını gösteriyor. Yani piyasalar referandum sonuçlandı ama yine önünü göremiyor.
ABD’den gelen Fed kararlarına ilişkin haberler nedeniyle küresel piyasanın da yön bulamadığı bir ortamda, bu durum iç piyasaların kaygısını artırıyor. Bu kaygılar şimdilik fiyatlara yansımadı ama bu uzun süre devam etmeyecektir.
Batı dünyası AGİT raporuna göre referandum sonuçları hakkında karar vereceğiz derken, dün rating kuruluşu Moody’s’den bu durumun ekonomiyi etkileyeceği yorumu geldi. Referandumdan bu yana hep söylediğimiz gibi; siyasetin durulması, yumuşaması, uzlaşmanın yeniden oluşturulması gerekiyor ki, ekonomide beklenen atılımlar gerçekleşebilsin. Bu gerekliliği siyasi otorite, özellikle de ekonomiyle ilgili bakanlar görmeli diye düşünüyorum.
Moody’s Türkiye’ye ilişkin raporunda “Kutuplaşmış seçimler, türbülanslı jeopolitik gelişmeler, devam eden belirsizlikler ve geniş dış finansman ihtiyacı, ülkenin şoklara karşı kırılganlığının kredibilite üzerinde baskı yapmaya devam ettiğini” söylemiş. Kuruluş referandumdan az farkla evet çıkmasının kredibilite üzerinde baskı oluşturduğunu ve belirsizliği artırdığını kaydederken, Türkiye’nin dış finansmanının şoklara karşı kırılgan olduğunu belirtmiş.
Bu açıklamadan bir gün önce IMF’den gelen küresel ekonomi ve Türkiye ekonomisine ilişkin revizyonlar da piyasaları zaten kaygılandırmıştı. Küresel ekonomi için büyüme tahminlerini artıran IMF, sadece Türkiye için büyüme hedefini 2.5’e düşürdü enflasyon hedefini yükseltti.