Ekonomik dengelenmenin dozu ne olacak?
Geçen hafta açıklanan eylül ayı sanayi üretim verisi, “ekonomide dengelenmenin hız kazandığı” biçiminde yorumlandı. Bir başka deyişle ekonomide daralmanın belirginleştiğini gösterdi....
Geçen hafta açıklanan eylül ayı sanayi üretim verisi, “ekonomide dengelenmenin hız kazandığı” biçiminde yorumlandı. Bir başka deyişle ekonomide daralmanın belirginleştiğini gösterdi. Şimdi yanıtlanması gereken soru; “ekonomideki dengelenme”nin dengesi, yani dozunun ne olacağı.
Eylüldeki yüzde 2.7’lik sanayi üretimi daralmasının, yılın son çeyreğinde hız kazanacağı kesin. Bu nedenle de bu yıl ve gelecek yılki büyüme rakamları yeniden tahmin edilmeye çalışılıyor. Piyasa analistleri bence iyimserliklerini koruyarak, bu yılki büyümenin yüzde 3’e, 2019’da yüzde 1’lere inebileceğini söylüyorlar. Bunlar uluslararası tahminlerden daha iyimser. Gerçi yabancılar da isabetli tahminler yapamıyorlar ama büyümenin bizim piyasacıların tahminlerinden daha aşağıda çıkması, sürpriz sayılmamalı.
Aslında büyüme tahminleri, özellikle 2019 yılına ilişkin tahminler için eldeki veriler sağlıklı değil. Kısacası; mart sonunda yapılacak yerel seçimlere kadar hükümetin büyümeyi etkileyecek kararları belli olmadığı için, şimdiden büyüme tahminleri yapmanın zor olduğunu düşünüyorum.
Örneğin yılbaşında açıklanacak olan memur, işçi ve emekli aylıklarına yapılacak zamların ne olacağı büyüme tahminlerinde önemli rol oynayacak. Enflasyonun birkaç ay mevcudu korusa da, artmaya devam edip 2019 Mart ayı sonunda zirveye ulaşacağı konusunda genel bir tahmin var. Durum böyleyken, seçim öncesinde hükümetin enflasyonun yani yüzde 25’in altında zam yapma ihtimali düşük. Yüksek zam iç talebi körükleyip, enflasyonu besleyecek. Buna karşılık yılbaşındaki vergi artışı ve KİT zamlarının yerel seçimler nedeniyle 3 ay öteleneceği konuşuluyor. Sübvansiyonlu olmasına rağmen yüksek kalan doğalgaz ve elektrik fiyatlarında indirim yapılacağı bile söyleniyor. Akaryakıtta düşürülen vergiler sayesinde artırılmayan fiyatlar, dünya petrol fiyatları ve kurlar düşük seyrini korursa seçime kadar zam görmeyecek. Tersi olursa vergi indirimlerinin seçime kadar büyütülmesi kaçınılmaz.
Önümüzdeki dönem netleşecek tüm bu kritik kararlar hem büyüme tahminlerini hem de bütçe ve mali dengeyi yakından etkileyecek siyasi kararlar olacak.
DARALMA SIKINTISI
Bu arada son dönemde piyasalarda “kur ve faiz şokunun atlatıldığı”na ilişkin bir yargının oluşmaya başladığını görüyoruz. Bu konuda kesin yargıya varmak için henüz çok erken olduğunu düşünenlerdenim. Piyasalar bu şokları atlatıp bundan sonra büyümedeki daralmanın yaratacağı şoklara hazırlanırken, umarım yeni kur ve faiz şokları yaşamayız.