Enerjide Rusya’ya bağımlılık daha da artabilir
Bu tehlikenin bir yandan Türkiye’nin bölgedeki enerji oyununda devre dışı kalmasından, öte yandan ise Rusya’nın K. Irak başta olmak üzere yakın bölgemizdeki gücünü artırmasından...
Bu tehlikenin bir yandan Türkiye’nin bölgedeki enerji oyununda devre dışı kalmasından, öte yandan ise Rusya’nın K. Irak başta olmak üzere yakın bölgemizdeki gücünü artırmasından kaynaklandığını söylemeliyiz.
Rusya’nın petrol şirketi Rosneft, K. Irak yönetimiyle bu yılın ortasında St. Petersburg’da 20 yıllık bir anlaşma imzaladı.
Rusya aldığı petrolü Almanya’daki rafinerilerine taşıyacak,
bölgede 3 milyar dolarlık yatırım yapacaktı. İşbirliğinin bununla sınırlı kalmadığı tam da
referandum sürecinde Rusya’nın K. Irak’ta 5 blokta üretim için sahalar almasıyla kesinleşti. K. Irak bölgesinde 45 milyar varillik petrol rezervi, 5.6 trilyon metreküp doğalgaz rezervi bulunduğu belirtiliyor. Başka şirketler de petrol çıkarıyor ama Rusya’nın yaptığı anlaşma önemli; diğer şirketlere teklif vereceği söyleniyor.
Rusya Türkiye’nin petrol ithalatında, Irak’tan sonra 2. sırada bulunuyor. K. Irak’ın petrol sahalarının bir bölümünü ele geçirmesiyle birlikte, belki menşei ülke olarak değil ama etkinlik olarak petrol ithalatımızda en önemli aktör olması kaçınılmaz olabilir. Geçen yıl Irak’tan toplam 11.4, Rusya’dan 7 milyon tonluk ithalatımız bulunuyordu. (Bu hesaba diğer petrol ürünleri de dahil ama bu ülkelerden yaptığımızın çok ağırlıklı bölümü hampetrol)
Türkiye’nin enerji çeşitliği için yapmakta olduğu nükleer santralin Rusya tarafından yapıldığını, şu anda tek proje olduğunu da söylemek gerekiyor.
ASIL BAĞIMLILIK DOĞALGAZDA
Rusya’ya asıl bağımlı olduğumuz enerji alanı ise doğalgaz. 2016’da Batı hattı ve Mavi Akımdan toplam 30 milyar metreküp doğalgaz ithalatı yaptığımız Rusya’yı Azerbaycan 6.6 milyar metreküple izlerken, 7.5 milyar metreküp civarında sıvılaştırılmış doğalgaz olan LNG ithal etmişiz.