Merkez’in korktuğu tehlikeler gerçek oluyor
SEÇİM öncesi bütçe harcamalarını önemli ölçüde artıracak kararların alınması ve ardından S&P’den gelen not indiriminin, makro dengelerin korunacağı umudunu azalttığı...
SEÇİM öncesi bütçe harcamalarını önemli ölçüde artıracak kararların alınması ve ardından S&P’den gelen not indiriminin, makro dengelerin korunacağı umudunu azalttığı görülüyor.
Merkez Bankası’nın yeni enflasyon hedefini açıklarken saydığı varsayımların da, bu kararlarla ortadan kalktığı görülüyor.
Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya geçen hafta enflasyonun, 2018 sonunda orta noktası yüzde 8.4 olmak üzere, yüzde 7.2 ile yüzde 9.6 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini açıkladı. Yurt içi talebin gücünü korumasının enflasyon hedefinin yükselmesinde etkili olduğunu kaydeden Çetinkaya, bu yıl talebin yumuşayacağını öngörüyordu. Ancak emeklilerin tümüne her bayram öncesi 1000’er TL’lik ikramiye gibi kararlar, yumuşamaya başlayan iç talebin körüklenmesine devam edileceğini gösterdi. Bu arada seçimden önce 1 Temmuz’a ilişkin memur, işçi ve emekli maaş zamlarının bu kez yüksek tutulacağı tahminleri başladı. Çay’da olduğu gibi tarımsal ürün alım fiyatlarında yine yüksek zamlar verilip, tümüyle iç talebi canlı tutma hareketinin devam edeceği anlaşılıyor. Bu da Merkez Bankası’nın varsayımlarını önemli ölçüde tehlikeye atan bir unsur oluyor.
Kurlardaki seyrin yanında yüksek petrol fiyatları ve artan ithalat fiyatlarını yüksek enflasyonun gerekçesi olarak sayan Merkez Bankası Başkanı, yeni enflasyon hedefi için de belirli varsayımlara göre hesap yapıldığın belirtmişti. “Ülke risk priminde küresel ve yurt içi gelişmeler kaynaklı ilave bir artış olmadığı varsayımıyla” vurgusu yapan Çetinkaya, sıkı para politikasının devamı ve kredi büyümesinin ılımlı bir patikaya girmesi halinde enflasyonda düşüş olacağını belirtmişti. Önceki gece açıklanan uluslararası rating kuruluşu Standart and Poor’s’un not indirimi, tam da Başkanın sözünü ettiği risk primindeki artışa tekabül ediyor. Bunun yurt dışı faktör olduğunu, FED’in faiz artırımlarıyla bu riskin daha da büyüyeceği ihtimalini gözönünde tuttuğunuzda Merkez’in enflasyonu hedefi için saydığı varsayımların teker teker elinden gittiğini söylemek mümkün.
EKONOMİ UYARILARI
Maliye Bakanı’nın dün akaryakıtta ÖTV indirimi olmayacağını söylediğini gözönünde tuttuğumuzda Merkez Bankası’nın “maliye politikalarının enflasyona katkısı” vurgusunun da büyük ölçüde sıkıntıya girdiği anlaşılıyor.
Dolayısıyla, zaten güven vermemişti ama, artık enflasyonda yeni tahminin baştan kadük olduğu söylenebilir. Enflasyonun çift hanede kalacağı artık kesin ama bundan sonra devamı gelebilecek seçim kararlarının, “çift haneli ama daha yüksek enflasyon oranları” tehlikesini beraberinde getireceğini söyleyebiliriz.
S&P’nin not indirimi kararı beklendiği gibi Hükümet üyelerinden özellikle seçim öncesi olduğu için büyük tepki gördü. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in not indirimi gerekçelerini attığı tweet mesajlarıyla çürütmeye çalıştığı görüldü. Şimşek, S&P’nin “ekonominin aşırı ısındığı” uyarısına karşılık bunun 2017’nin hikayesi olduğunu, canlılığın yumuşadığını belirtip, kredi hacmindeki gelişmeleri buna örnek göstermiş.