Mevcut faiz oranları bu kırılganlığı taşımıyor

Piyasa analistleri, özellikle yükselen enflasyon üzerinde durup, Merkez Bankası’nın mevcut faiz oranlarının artık yetmediği görüşünü belirtiyorlar. 12.25 olan geç likidite penceresi faiz oranlarının da...

Piyasa analistleri, özellikle yükselen enflasyon üzerinde durup, Merkez Bankası’nın mevcut faiz oranlarının artık yetmediği görüşünü belirtiyorlar. 12.25 olan geç likidite penceresi faiz oranlarının da artık yetmediğinin, son haftalarda yükselen tahvil-bono faizleriyle de ortaya çıktığını kaydeden bankacıların büyük bölümü, kurun dolaylı önlemlerle frenleneceği noktanın aşıldığı görüşündeler.

Dün Merkez Bankası yönetimi sabah piyasalar açılmadan, rezerv opsiyonu mekanizması kapsamında döviz imkan oranının üst sınırını yüzde 60’tan yüzde 55’e indirdi. Merkez Bankası’nın konuyla ilgili açıklamasında, “Son dönemde piyasalarda ekonomik temellerle uyumlu olmayan sağlıksız fiyat oluşumları gözlendiği” belirtilerek, yapılan değişiklikle yaklaşık 5.3 milyar TL likiditenin piyasadan çekilip, yaklaşık 1.4 milyar dolar tutarında dövizin bankaların kullanımına verileceğini belirtti.

Merkez Bankası dün bununla da yetinmedi, ardından şubat ayına kadar reeskont kredilerinin geri ödenmesinde 3.7 TL’lik dolar kurunu baz alıp, TL olarak ödenmesine imkan verdiğini duyurdu. Bu yolla da 5 milyar dolarlık döviz talebinin önlenmesinin amaçlandığı kaydedildi.

Ancak bu alınan dolaylı kur müdahalesi önlemlerinin piyasalarca yeterli görülmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu yazının kaleme alındığı saatlerde dolar kuru, bunca önleme rağmen, ancak 3 kuruş düşmüştü, 3.85 TL civarında seyrediyordu.

Dünkü yazımızda da belirttiğimiz gibi dolaylı önlemlerin artık yetmeyeceği görüşünün piyasalarda hakim olduğunu görüyoruz. Analistler, Merkez Bankası’nın bu önlemlerle “ben buradayım” mesajı vermeye çalıştığını ama piyasanın kurların frenlenmesi için uygun bir faiz artışı beklediğinin artık ortaya çıktığını söylüyorlar. Merkez Bankası’nın sahip olduğu birkaç dolaylı müdahale aracını daha kullanabileceği ancak fazla etkili olmasının beklenmediğini kaydeden analistler, “Merkez Bankası yönetiminin piyasalar ile Hükümet arasında kalacağı bir döneme daha girdiği”, işinin zor olduğu görüşündeler.

EN KIRILGAN TÜRKİYE

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
TUSAF un ihracatının artması için rejim değişikliği istiyor 29 Nisan 2019 | 222 Okunma Faiz indirim beklentisi yine ötelendi 23 Nisan 2019 | 170 Okunma Huawei, 5G dahil ayrımcı olmayan politikalar istiyor 22 Nisan 2019 | 102 Okunma Beklentileri olumluya çevirmek 15 Nisan 2019 | 1.286 Okunma Tedbirler finans ağırlıklı 11 Nisan 2019 | 163 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar