M. Kemal’in partisi CIAHP mi oluyor?
Türkiye, önceleri içte ve dışta tam bağımsızlığa doğru adım attıkça ülke genelinde terör eylemleri hortluyordu. Türkiye’nin bağımsızlık ve demokratikleşme alanındaki...
Türkiye, önceleri içte ve dışta tam bağımsızlığa doğru adım attıkça ülke genelinde terör eylemleri hortluyordu. Türkiye’nin bağımsızlık ve demokratikleşme alanındaki çabaları illegal örgütlerin terör eylemleri ile siyasiler bu örgütler aracılığı ile “tedip” ediliyordu.
Türkiye’nin tam bağımsızlığına karşı çıkan odaklar, Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümet ve cumhurbaşkanlığı sonrasında bu stratejilerini değiştirdiler. Alestada tuttukları illegal örgütleri bırakıp açık ve legalde olan yapıları devreye soktular. 2012’den beri uluslararası casusluk ve ihanet şebekesi olan FETÖ, emperyalist odakların ülkemizdeki en büyük tetikçisi oldu.
Devlet ve milletin el ele vererek FETÖ’ye karşı mücadele etmesine en çok bozulan legaldeki tek örgüt Cumhuriyet Halk Partisi oldu. CHP, tam kadro kendini FETÖ’ye siper etti. Ne var ki, “demokratik düzlemde” CHP, halkın bu özgürlük talepleri karşısında kendisinden beklenen yıkıcı direnişi gösteremedi.
CHP’nin Türkiye’nin demokratikleşme ve tam bağımsızlık çabaları önünde engel olma çabaları yeni bir boyuta girdi. Terör örgütlerini ve şiddeti öven, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni terörist, katliamcı olarak gösteren isimler artık CHP’nin vitrininde gösterilmeye başlandı.
Yalnız bu isimlerin CIA, FETÖ, uluslararası şebekelerle olan kombinasyonları oldukça ilginç. Bu hengamenin ortasında CHP İstanbul örgütünün başına Canan Kaftancıoğlu getirildi. Kaftancıoğlu’nun adı çok ilginç ilişkilerin ortasında geçiyor. Kamuoyuna yansıyan bilgiler özetle şöyle:
“2010’ların başında ultra ulusalcı kanadın kendini ifade edebileceği bir tv kanalı kurulur. Kanalın başına yine aynı ekipten bir kişi getirilir. Bir süre sonra ulusalcı Tuncay Mollaveyisoğlu kanalın başından alınır ve yerine Can Dündar getirilir.