Cehalet zirvede

        AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın yardımcılarından birkaçı kadın. Öznur Çalık da onlardan biri...        Malatyalı, eczacı...        Seçim bölgesi de doğduğu kent; İnönü Üniversitesi'nin açılışı dolayısıyla kürsüye geldi, eğitim ve üniversite konusu üzerinden partisinin iktidar sürecini övdü...        Erdoğan'ın gözünden düşmemek için geride kalan 15 yılı övmeyi yapılacak en akıllı iş saydı, konuştukça konuştu...        Yanlışları çok, propaganda amacı yüksek bir konuşmaydı, özellikle öğrencileri şaşırttı...        Peki ne dedi; dediği şu:        -Aslında üniversitelerin kurumsallaşmaları sadece Türkiye Cumhuriyeti tarihinde değil Osmanlı tarihinde ve öncesinde Orhan Gazi ile başlayan örnek olan bir kurumsal yapıdır...       Bir siyasetçinin bu kadar tıntın olacağı aklıma gelmezdi.       Çalık, Osmanlı döneminde Maarif Nazırı Saffet Paşa'nın gayretleriyle, ki tarih 1870, Osmanlı'da Batılı anlamda ilk üniversite kurulduğunu bilmediğini gösterdi... 1846 yılında kurulan Darülfünun, Batılı anlamda bir üniversite sayılmadı, medrese üstü bir kurum olarak kaldı...       Anadolu'nun ilk üniversitesi Harran'daydı, İslam'dan önce kurulmuştu, dünyanın en eski üniversitelerinden biriydi.        Gününe göre gelişmiş bir kurumdu, matematik, tıp ve felsefe dallarından insan yetiştirirdi...       Orhan Gazi döneminde Osmanlı tarafından kurulmuş üniversite yoktu ki kurumsallaşma olsun...        Anadolu'da üniversitelerin kurumsallaşması Orhan Gazi ile başladı demek "Ben bu konuda cahilim" demek anlamındadır...       Çalık, çekinmeden bunu itiraf etmiş oldu...İyi ki Mehmetçik Vakfı'mız var       Eşim her yıl kurbanımızı Mehmetçik Vakfı'na veriyor, elbet de hayırlı bir iş yapıyor...       Mehmetçik Vakfı, eski deyimle hâdim-ül asâkir, yani yardıma muhtaç askerlere yardım eden bir vakıftır...       Milyonlarca yurttaşımız vakfa yardımda yarışıyor, güzel bir birliktelik ve dayanışma sergiliyor...       Halen 8 bin 795 Mehmetçik ailesine, 7 milyon 100 bin lira aylık yardımı yapılıyor. Bu yardımın yıllık tutarı 85 milyon 200 bin lira... Bugüne kadar yapılan yardım miktarı da 667 milyon 376 bin 256 lira, dağıtılan kurban eti ise hayli fazla...       Vakfın 7 ilimizde kesimhanesi bulunuyor; buralarda kesilen kurbanların etleri o illerdeki Mehmetçik ailelerine, şehit, engelli ve malûl gazilere dağıtılıyor. Kalan etler ise kavurma haline getirilip kutulara konuyor ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor... Bunlar yapılırken hijyene de mutlaka dikkat ediliyor...       Kurbanlar, veteriner hekim ve din görevlisi nezaretinde İslami kurallara göre kesiliyor...       Vakfın başında emekli Tümgeneral Yaşar Bal var, ekibinde sivil elemanların yanı sıra emekli ordu mensupları da görevli; hepsi vakfı daha ileri taşımanın mücadelesini veriyor...       Kurban Bayramı geçti diye hayıflanmayın; vakfa her zaman her türlü yardımı yapabilirsiniz, Mehmetçik Sigorta'ya da sağlık ve hayat sigortası yaptırarak hem kendinize hem vakfa katkıda bulunabilirsiniz...       İç ve dış düşmanlara karşı yurdumuzu, bayrağımızı, cumhuriyetimizi, üniter devlet yapımızı, hukukumuzu koruyan Mehmetçikler için ne yapsak azdır. AKP'nin akıbeti yakın        Belediye başkanlarından sonra sıra geldi il başkanlarına; Erdoğan talimat verdi, 30 il başkanı görevden alınacak, yerlerine genç isimler getirilecek. İlk şart ise yeni başkanların üniversite mezunu olması...        Bitmedi; göreve gelecek olanlar ilk seçimde milletvekilliği ya da belediye başkanlığı için aday olamayacak.        * * *        Yapılacak olan operasyona büyük temizlik diyorlar...        İktidarda sonbahar da denilebilir...        Bu tüy dökümü, AKP iktidarının 15 yıl süren başarısızlığın son noktaya geldiğini gösteriyor. Böyle devam edersek 2019 hüsran yılı olur diye düşünüyorlar. Reisin (!) endişesi bundan...       Oysa operasyonu yapsalar da, yapmasalar da AKP'nin akıbeti yaklaşıyor... Esasen iktidarın tüm kadroları, danışmanları da dahil, deşifre oldu, becerisizlikleri ve içten pazarlıkçı oldukları ortaya çıktı...        Akıntıya karşı, beyhude kürek çekiyorlar...FİSKE         İmam nikahı geliyor, Erdoğan karşı çıkanlara "İsteseniz de, istemeseniz de Meclis'ten çıkacak" dedi. Böylece millî iradenin ipotek altında olduğu iddialarını ve o ne derse ülkede onun yapıldığını doğruladı. Rejimin adı mı, kalsın söylemeyim...