Psiko patolojik bozukluk

        Adalet için yürüyenleri terörist olmakla suçlamaktan zerre kadar hicap duymadıklarını, sürekli bu iftirayı dillendirerek gösteriyorlar...        Oralarda adalet...

        Adalet için yürüyenleri terörist olmakla suçlamaktan zerre kadar hicap duymadıklarını, sürekli bu iftirayı dillendirerek gösteriyorlar...        Oralarda adalet arayışı olmaz ya, yine de örnek verelim; Hollanda halkı, İsveç halkı, Norveç halkı, inelim aşağıya doğru, Fransa halkı, Almanya halkı, kıta değiştirelim, Amerikan halkı, Kanada halkı, Uzak Doğu'ya gidelim Japon halkı, adalet istiyoruz diyerek yürüse, bu ülkeleri yönetenler yani krallar, kraliçeler, başkanlar ya da cumhurun başkanları yönetimin başı sıfatıyla halkı terörist olmakla suçlar mı?        Suçlamaz...        Siyasal tarihe bakacak olursanız oralarda, demokratik haklar kullanılırken kimsenin terörist olmakla suçlanmadığı yığınla benzer olayı görürsünüz...        Adalet isteyenlere kimse terörist muamelesi yapmaz ve yöneticiler de yürüyüşçüleri terör eylemi yapıyorlar iddiasıyla suçlamaz...        Saydığım-saymadığım demokratik ülkelerde, adalet isteyenlerin yürüyüş yapmaları haktan sayılır ve fiili durum yaratılmadığı sürece yürüyüşçülerin birine bile suç isnat edilmez, kimsenin özel ve siyasal hayatı yalanla, dolanla, iftirayla karalanmaz.        * * *        Karalama ve suçlama bize özgüdür, Türkiye'de yapılır ve yaşanır...        Yürüyenler, af buyurun kubura sokulup çıkarılmak istenir...        Yırtınırsınız, "Ayıptır, günahtır, haksızlıktır, iğrençliktir, hak ve hukuk tanımazlıktır, olmayan adaleti boğazlamaktır" diye tiz perdeden bağırırsınız, nafile; ha onlar, ha duvarlar!        İnat ve öfkeden ibaret bir siyasal yapının, psiko patolojik oluşumun noksan kalmasından kaynaklanan bir ruh haline sahip olmaları normaldir. Bu ruh hali, kişinin algılama melekesini de diğer melekelerle birlikte dumura uğratabilir...        Böyle bir yapıdan, adalet yürüyüşüne destek beklemek herhalde abes olmalıdır!        * * *       Yürüyenlerin amacı PKK'ya yandaşlık yapmakmış...       Bu iddiaları tutmayınca bu defa "Fetöye destek için yürüyorlar" demeye başladılar.       Oysa terörist yandaşlığı yakıştırdıkları insanlar ne PKK, ne fetö yandaşı.       Terör yandaşları, vaktiyle bunlarla kol kola giren, girenleri destekleyen ve pazarlık yapanlar arasında aranmalı...        Birlikte yürüyen ve adalet isteyen binlerce insana, terörist suçlamasıyla bulaşmak zavallılıktan başka bir şey değildir...        * * *        Vakit bulursanız internette YouTube sitesine girin. Genel Başkanı'ndan belediye başkanlarına kadar kimlerin Fethullah Gülen'e yağ yaktığını, fetöcülüğü nasıl övdüklerini, iblisi yere göğe nasıl sığdıramadıklarını görün ve ağızlarından dinleyin...       Çıkar ortaklığı bittikten sonra aynı kişilerin iblis hakkında söylediklerini de hatırlayın ve bu sahtekâr tavırlarından dolayı kimin yüzüne tükürecekseniz buyurun tükürün...        Aklanmak için fetöcülüğü başkalarına sıvamaya kalkanlar bunu çoktaaan hak etti.       Yetti gari...-----------------------------        Egeli yurttaşlarımızın ağzından bunaldıkları zaman bu "Yetti gari" tekerlemesi hiç eksik olmaz...        Bıkkınlık ifade eden bir seslenme...        Uzun yıllar benim de dilime yapışmıştı. Çünkü çocukluğumun bir bölümü İzmir'de geçti, o zamandan beri kulağım "Yetti gari" ile doludur. Alsancak, 1438. Sokak 23 numarada oturuyorduk, yan komşumuz Giritli Nezaket Hanım hırçın kocası Rıfat Bey'e nedense hep "Yetti gari" diye seslenirdi...        Gazi İlkokulu'nda okudum. Koridorlara atılan kağıtları toplamaktan bıkan hadememiz Eflatun Hanım'ın bize "Yetti gari çocuklar, atmayın şu kağıtları yerlere, toplamaktan belim ağrıyor" diye çıkışırdı...        * * *        Evet, yetti gari...        Soygun, çatışma, arbede, kadın cinayeti, maganda kurşunu, kundaklama, gasp, yaralama, cinayet, taciz, ırza tasallut...        Hepsinde silah ön planda...        Çıldırdık mı ne?        Yetti gari, hükûmet bunları nasıl önleyecekse buyursun önlesin, meydan onun!     ANLAMLI SÖZLER-----------------------------------        Hasımlarınızı bağışlayın ama isimlerini ve kim olduklarını asla unutmayın. (John F. Kennedy)

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yaptıklarını affettirmeye özür dilemek yeter mi?.. 05 Temmuz 2019 | 290 Okunma Fransa sararınca... 21 Aralık 2018 | 406 Okunma Ergenekon ve mazlumlar 14 Aralık 2018 | 353 Okunma Milletin özüne dokunmayın 26 Nisan 2018 | 134 Okunma Ya milli irade, ya başka bir şey 23 Nisan 2018 | 299 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar