Sıkıntı AKP kaynaklı
İktidar partisi yol ayrımında... Ya bugünkü yöneticiler ve yönetim anlayışı gidecek, ya da parti tepetakla olacak... Bugüne...
İktidar partisi yol ayrımında... Ya bugünkü yöneticiler ve yönetim anlayışı gidecek, ya da parti tepetakla olacak... Bugüne gelene kadar çok yanlış işler yaptıklarını bizzat Erdoğan 16. kuruluş yıl dönümü toplantısında açıkladı. O toplantıda bulunanların ne düşündüğünü bilemiyorum ama etrafımdaki AKP'liler yanlışların ve ülkeyi her alanda cendereye sokan işlerin farkında olduklarını ama söyleyemediklerini, partinin aleyhine olmasın diye de bütün yanlışları savunmak zorunda kaldıklarını söylüyorlar... Alenen ifade edene rastlamadım; fakat yapılan bütün yanlışların, ülkenin aleyhine olacağı düşünülmeden alınan kararların, toplumu kutuplaştırmanın, içeride ve dışarıda ortaya çıkan gerginliklerin tarafı olmamızın müellifi diye Erdoğan'ı gösterdiklerine tanık oldum... "Yanlışların yapılmasında liderin yanındaki kadroların hiç mi suçu yok" diye sordum... "Olmaz olur mu, onların da, başdanışman diye istihdam edilenlerin de Erdoğan'ı yanlışlara yönlendirdiklerini biliyoruz" diye cevapladılar. Ağzını açanın dışlanacağını bildiklerinden, bulundukları konumdan olmamak için susmak zorunda kalmışlar ve yanlışları görmezden gelmişler. O yanlışlar toplumu zedelemiş, ülkeyi demokrasiden, hukuktan, adaletten, hak ve özgürlüklerden uzaklaştırmış ama durum kime gam, susmayı sürdürmüşler... Yakın zamana kadar AKP teşkilatının birinde önemli bir konumda olan AKP'li, suskunluklarını yaratılan korku çemberini kıramamış olmaya bağlıyor... Bu geleneğin yani ülkede korku çemberi kurmanın Osmanlı'dan AKP'ye tevarüs ettiğini düşünüyorlar. Galiba yanlış değil, Osmanlı'da da o çemberi kırmaya kalkanların akıbetini hatırlayın... AKP'liler bunu hatırlayıp yanlışlara karşı çıkmamış,"En akıllı işi yaptık" diyerek dillerini tutmuşlar... * * * Ülkenin 16 yıldan beri sıkıntılardan neden kurtulamadığı herhalde anlaşılıyor... Aklı sıra puan toplayacak-------------------------------------------------- İsmet Yılmaz, Savunma Bakanı iken de Millî Eğitim'de sorunlar vardı... MEB'in başına o geldi sorunlar daha da büyüdü, müfredat değişikliği hızlandı, toplumun hassasiyetle sahiplendiği milli konular ve değerler törpülenerek tanınmaz hale getirildi... İşlem devam ediyor... Atatürk, cumhuriyet, laiklik, bireyin hak ve özgürlükleri, adalet gibi değerlere ilişkin konular yeniden ve daha ziyade din açısından ele alınarak değiştiriliyor.... Okullar imam hatip oluyor, öğrenciler okul içi mescitlere yönlendiriliyor, din dersi öne çıkarılıyor, süresi artırılıyor... * * * Bütün bunların başındaki bakan İsmet Yılmaz'dır... Gürünlü İsmet Yılmaz; müfredata ilişkin açıklamalar yaparken en güleç yüzüyle ekrana getirilen bakan olarak da dikkat çekti... Aklı sıra puan toplayacak ya, "Biz evrime karşı değiliz" diyor... * * * Bu görüşü paylaşmıyoruz, biz evrime de karşıyız, İsmet Yılmaz'a da, onun kafasındakilere de.. Nargileye yasak getirilsin------------------------------------------------ Kapalı alanlarda sigara içmek yasak; sadece kapalı alanlarda değil, parklarda filan da... Ama nargile içmek serbest... Olacak şey değil! Birçok kafede ahali kadın erkek sigara yerine nargile içiyormuş. Anlaşılan nargile içmeye engel olan yasa yok, bu durum galiba Yeşilay'ın da umurunda değil... Oysa olmalı, zira nargile de sigara kadar sağlığa zararlı. Üstelik tömbeki dedikleri tütünün içine ne konursa insan onu içebiliyormuş. Bazı kafelerde nargileyle esrar içenler de oluyormuş... Kamu sağlığı önemli diyenler, gelin şu nargileyi toptan yasaklayalım! ANLAMLI SÖZLER------------------------------------------------- Yolu doğru olanın yükü ağır olur. (Cemil MERİÇ)