Silaha düzenleme şart
Medya, ele alınacak başka konular yokmuş gibi bir otelde işlenen cinayetle ülkeyi çalkalayıp duruyor.... Zafer Bayramı'nı küçücük veren fakat iktidara yaranmak için Malazgirt Zaferi'ni...
Medya, ele alınacak başka konular yokmuş gibi bir otelde işlenen cinayetle ülkeyi çalkalayıp duruyor....
Zafer Bayramı'nı küçücük veren fakat iktidara yaranmak için Malazgirt Zaferi'ni manşet yapan gazete bile platonik bir aşkın sonucu işlenen cinayeti sütunlarında ballandıra ballandıra anlatmayı sürdürüyor.
Cinayet ve intihar bir arada...
Yansımaları hâlâ gündemde...
Amiral gemisi olmakla övünen gazetenin sorumluları, cinayet mahallinden çekilen fotoğrafları "Grubumuzun Yayın İlkeleri gereği, cenazelerin görüldüğü kanlı videoyu yayınlamıyoruz" diyerek gösteri yapmaktan da geri kalmıyor...
***
Cinayeti işleyip intihar eden kadının hayattaki ağabeyi, "Annemizi de 30 yıl önce ağabeyimiz öldürdü" diyerek eski bir cinayete de dikkat çekmiş oldu...
Ruh ve sinir hastalıkları uzmanlarına, yani psikiyatri ve psikoloji ile uğraşanlara soruyorum; cinayet işlemek genetik bir hastalık mıdır, yoksa cinnet hali midir...
Kin ve nefret insanı cinayet işlemeye kadar götürür mü...
Bu olayın faili kadının, iki kez intihara teşebbüs etmesi akıllara bu soruyu getiriyor. Kadının nasıl bir ruh haliyle cinayeti işleyip intihar ettiği sanıyorum incelenecektir...
***
Beni hayretlere sevk eden bir başka husus var; kadın silah ruhsatını bir yıl önce almış. Ruhsatın hangi nedenle verildiği bilinmiyor, kimin aracı olduğu da meçhul. Ruhsat verilmeden önce gerekli incelemelerin yapılıp yapılmadığı ve failin ruh sağlığının aranıp aranmadığı konusunda da bir bilgi yok...
Ruhsat almak bu kadar kolay mı!?
***
Bu cinayette de gösterdi ki ateşli silahlar konusunda yeni bir düzenlemenin yapılması gerekiyor. Giderek artan suçların büyük kısmında silahın ağırlığı yadsınamaz; toplumun bu ağırlıktan kurtarılması şart!
Külliye çağına dönüş var