Sol mutlaka olmalı
Mehmet Nuri Yardım, edebiyat dünyamızda yeri olan bir imza, çok yönlü bir isim. Edebiyatçı olduğu kadar gazeteci de. Derler ki gazeteci edebiyatçı olamaz ama edebiyatçı gazeteci olur. Yardım...
Mehmet Nuri Yardım, edebiyat dünyamızda yeri olan bir imza, çok yönlü bir isim. Edebiyatçı olduğu kadar gazeteci de. Derler ki gazeteci edebiyatçı olamaz ama edebiyatçı gazeteci olur. Yardım edebiyatçı- gazeteci kategorisine giren bir değer... Birçok gazetede değişik görevler yaptı, halen günlük köşe yazıyor. Yayımlanmış epey kitabı var; mesela ben yapamadım; her gün köşe yazmaktan vakit bulup kitap yazmak başlı başına bir iş, becerebilene ne mutlu! Mehmet Nuri de onlardan biri... 4 Kasım'da yazdığı "Sol öldü mü" başlıklı yazısını okumamıştım, yazıyı F. Murat Doğan adındaki okurum gönderdi, okudum. Mehmet Nuri, Sol'un başına gelenleri üstü kapalı da olsa pek güzel anlattıktan sonra yazısını"Türkiye'de hakiki sol asla ölmemelidir" diyerek noktalamış... * * * Demokrasi, her türlü düşünceye ve fikir hareketlerine açık bir sistemdir. Yine bu sistemde düşüncelere pranga vurulamaz, fikir hareketlerine yasak getirilemez... Bu sayede de demokrasi, bir denge sistemi olarak ortaya çıkar... 27 Mayıs 1960 darbesinden bir ay sonra, çalıştığım Akşam gazetesi tarafından Ankara Büro'ya atandım, haberciliğe orada devam ettim. Askeri darbe içinde sol görüşlü subaylar olmasına rağmen sol segmentteki siyasetçilere, düşünce ve fikir insanlarına iyi gözle bakılmıyordu... Komünizm de yasaktı sosyalizm de... Mehmet Ali Aybar eski bir milli atletti, hukuk adamıydı, sosyalist görüşlü idi. 1962 yıllında Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı oldu. O günkü siyasal hareketleri anlatacak değilim; yalnız ondan önce Aybar'ın sosyalist bir düşünür ve hukuk adamı olarak başına geleni anlatacağım... Aybar'ın bir otelde düzenlediği basın toplantısına beni yolladılar; dinledik, sorular sorduk ve dağıldık. Haber de gazetelerde yer aldı. Ertesi günü iki sivil polis gelerek basın toplantısını ayrıntılı olarak anlatmamı istediler. Haberin gazetede çıktığını, söyleyeceğim başka bir şey olmadığını ifade ettim, gittiler.. Sonuç; Aybar bu basın toplantısında komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla yargılanmaya başlandı. Beni da mahkemeye çağırdılar, Aybar'ın komünizm propagandası yapıp yapmadığını sordular... "Yapmadı"dedim, yargıç peki ne yaptı diye sordu, kısaca "Demokrasi tek ayaklı sistem değildir, içinde sol da olmalıdır, her düşünce gibi sosyalist düşünce de sistemde yer almalıdır dedi ve TİP'i bu amaçla kurduklarını söyledi" dedim.... Aybar da bundan başka bir şey söylememişti zaten... Az bir ceza verdiler, Yargıtay dosyayı geri gönderdi, yeniden yargılandı, beraat etti... Mehmet Nuri'nin yazısı sıradan da olsa bana, yaşanmış bu olayı hatırlattı. Sol, hayat tarzıma ve bakış açıma uymasa da Yardım'a yüzde yüz katılıyorum; Sol olmadan demokrasi tam anlamıyla var olmaz!Bu kararı kim verdi Her yılın aksine bu yıl Ulu Önder Atatürk'ün vefatının 79.yılı ... Bu defa televizyon kanallarının Anıtkabir'den naklen yayın yapmaları yasaklandı; kararı komutanların verdiği açıklandı... Evvela şunu öğrenmemiz lâzım; demokrasi yasaklar sistemi değildir... Dolayısıyla milletimizin Ata'sını anmasını ne komutanlar, ne sivil irade yasaklayabilir... Anıtkabir'e gelerek Atatürk'ün aziz hatırasını dualarla, saygı duruşlarıyla ve "Mustafa Kemal'in askerleriyiz "diyerek yad edenlerden bu hak ve hukuk asla esirgenemez... Milletimizi öz değerlerinden ayırmaya kalkmak herhalde vatanı ve milleti sevmekten çok uzak edinimlerdir, bağışlanamaz! * * * Ya dün, yani son anda gelen açıklamaya ne diyeceksiniz; bu defa da Genelkurmay yanlış anlaşıldık iddiasında bulundu. Anıtkabir'den yapılacak yayınların düzenlenmesi konusunda alınan kararın ters anlaşıldığını iddia ettiler. Ne diyelim, öyle olsun...Akşener ve arkadaşlarına uyarı Değerli okurum Hakan Yılmaz, İYİ Parti'nin halkın tercihi haline geldiğini kaydederek bir de uyarı da bulunuyor. İktidarın, İYİ Parti'nin büyümesini engellemek amacıyla tuzaklar kurabileceğini ve her türlü kumpasa dahi tevessül edebileceğini hatırlatarak Akşener ve kadrosunu"Dikkatli olmalılar" diyerek uyarıyor... Olmaz olmaz demeyin, koltuk ve saltanat uğruna her densizliği yapabilirler. Okurum da bu tehlikeye dikkat çekiyor.Gelecekleri belli MHP'den toplu istifalar devam ediyor. Ayrılanlar yeni kurulan İYİ Parti il başkanlıklarına üyelik başvurusu yapıyor...Şu anda 36 il teşkilatı tamam...Sandık ne zaman önümüze gelirse gelsin sonuç da belli, AKP oy kaybedecek, MHP'nin de Meclis'teki misafirliği son bulacak...