Yarım yamalak koruma
Eş şiddetine maruz kalan bir kadın yurttaşımız, yargıya sığınmış ve hem kendisine hem çocuğuna ait kimliğin değiştirilmesi ve bu suretle koruma altına alınmasını...
Eş şiddetine maruz kalan bir kadın yurttaşımız, yargıya sığınmış ve hem kendisine hem çocuğuna ait kimliğin değiştirilmesi ve bu suretle koruma altına alınmasını istemiş... Sonuçta mahkeme, kadının beklediği kararı vermiş, böylece mağdur yurttaşımızın gizlenen kimliğiyle bir başka semte yerleşerek güvenli bir hayata başlaması sağlanmış... Olay Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na da bildirilmiş... * * * 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un uygulamadaki sorunları bu vesileyle yeniden ortaya çıktı değerli okurlar. Anneye, çocuğunu okula kaydettirirken "Sizin ve çocuğunuzun T.C. numaranız, dolayısıya kaydınız yok" denildi ve yurttaşımızın dünyası allak bullak edildi... Yargı gizlilik kararı vermişti ama yasa, gizlenmeyi ölüm olarak algılamıştı... Bu gizlilik kararı yüzünden, hakkında koruma kararı verilen kadının çocuğu okula kaydettirilemedi... * * * AKP iktidarı yasa yaparken, ya konuların derinliğine inemiyor, ya da bilgisizliğinden yasa hükümlerini noksan bırakıyor. Böyle bir mahkeme kararı üzerine kimliği saklanan kişiye ve çocuğuna yeni T.C. numaraları vermek ve kişileri yeni kimlikleriyle kayıt altına almak gerekirdi. İkisinin de yeni kimlikleri nüfus müdürlüğüne bildirilmeliydi... Yurttaşlığı süren birini ve evlâdını ölü göstermek, koruma sayılır mı... Yarım yamalak koruma, görüyorsunuz sadece bize özgü bir iş... * * * Siyasal akılsızlığın cezasını yurttaşlara çektirmek marifet mi hafız! DERKENAR Geçen yıl tam 357 kadın şiddete kurban gitti; bu yıl koruma altına alınan kadın sayısı ise 300. Bunların çocuklarını ve aile efradını da hesaba katarsanız yürürlükte olan yasanın etkinlik alanını tahmin edebilirsiniz. Buna rağmen o yasada çok boşluk olduğu anlaşılıyor. Sözün özü, hangi işi yapacaksak doğru dürüst yapalım, elimize ve yüzümüze bulaştırmayalım..."Dayısı olmayana iş yok" Çorum Vali Yardımcısı Azmi Yeşil, çok sayıda işsiz genç "İş arıyorum" diyerek başvurunca çok üzülmüş ve şöyle bir açıklama yapmış: -Bizim zamanımızda üniversiteler ne yapar, ne okutur, hangi okuldan hangi mesleği ediniriz onu bilmiyorduk. O günlerin hepsi gelip geçti. Şimdi iş arayan gençlerimiz zaman zaman bizlere geliyor. Üniversiteyi bitirmişler pırıl pırıl gençlerimiz, istihdam meselesiyle karşı karşıya. Yaşadığım tecrübelerden gördüm ki, üniversite bitirmekle de iş sahibi olunmuyor. Üniversitenin yanında bir de dayı bulmak gerekiyor bu ülkede. Üniversiteyi bitiren gençlerimizin iş bulması bir mesele olarak karşımıza çıkıyor. Gençlerimizi bir noktada hem şanslı, hem de şanssız görüyorum. Çünkü gençlerimiz üniversiteleri tanıyarak gidiyorlar. Şanssız görüyorum çünkü iş bulmak çok zor... Bu itiraftan sonra üniversite mezunu gençlere iş aramak yerine, gerçeği dillendirerek üzüntü beyan eden Azmi Bey hakkında soruşturma açarlar. Hep kolay yola sapmaya alışığız ya...FİSKELER TÜRKER Ertürk emekli amiral... Odatv'de köşe yazıyor, konferanslar veriyor, halkımızı her konuda aydınlatmaya çalışıyor. Geçenlerde dört kuruluş tarafından düzenlenen konferansta konuşacaktı ama OYAK'a bağlı Erdemir adındaki kuruluş hiçbir mazeret göstermeden salonunu vermedi. Konferansın konusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk idi. Erdemir hakkında fazla lâfa gerek var mı... * * * MUSTAFA Sabri adındaki aydınlığın ve çağdaşlığın düşmanı tipin günümüzdeki uzantısı Kadir Mısıroğlu'dur. Soy adına ve kafasındaki fese bakan onu Mısır halkından sanabilir, değil. Anadolu'da keşke Yunan kalsaydı dediğine göre herhalde palikarya yani Yunan soylu.. Bu yobaz, cumhuriyet ve Atatürk düşmanı. Böyle tiplere dikkat etmek lâzım! * * * HALKIN satın alma gücü düştükçe düştü. O yüzden koca marketler bile havlu atıyor. 6 bin çalışanı ve üç yüze yakın mağazası olan bir market grubu da borçlarını ödeyemez oldu; alacaklıları kapısına dayandı. Çarşı pazar durgun, esnaf iş yapamaz durumda, sıkıntı büyük ama ortalıkta ekonomiyi iyileştirici önlemler de yok... İktidar kendi havasında, yani umursamaz durumda.Mutluluk herkese nasip olsun BUGÜN 49 yıllık evlilik hayatımızı geride bırakıyoruz. Eşime bir hediye almayı düşündüm, alışverişe çıktım ama her şey ateş pahası. Ancak bir adet kırmızı gül alabildim. Anlayışlı biriyle evlenmemiş olsaydım şimdi evde kıyamet kopardı. Şükrettim...