Yasalar herkes için

    Ulu Önder Atatürk'ün hatırasına hakaret etmek ve halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek suçlarından tutuklanan sözde tarihçi Süleyman Yeşilyurt ilk duruşmada tahliye edildi...

     Yeşilyurt, 12 Mayıs'ta tutuklanmıştı; diğer şüpheli Hasan Akar ise hâlâ firarda...

     Mahkeme tahliye kararını, mevcut delil durumunu, sanığın tutuklulukta geçirdiği süreyi ve savunmasının alınmasını gerekçe göstererek verdi.

     Bu arada Derin Tarih dergisi sahibi sözde tarihçi Mustafa Armağan hakkında da Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle soruşturma başlatıldı...

     * * *

     Yasalar her yurttaş için ayrı uygulanamaz.

     Şu anda, sorgusu tamamlandığı halde tutukluluk hali devam eden insanlar yok mu?

     Haklarında delil karartma iddiasında bulunulamayacak gazeteci ve yazarlardan "Sorguları tamamlandı" denilerek tahliye edilen oldu mu?

     * * *

     Atatürk ülkemizi, düşmanlardan kurtarmış bir kahramandır...

     Cumhuriyetimizi kurmuştur, ilk cumhurbaşkanımızdır...

     Ona hakareti olağan karşılarsak gelmiş geçmiş öteki cumhurbaşkanlarımıza hakaretleri de olağan karşılamış oluruz. Bunu hiçbir yurttaşın kabullenmesi mümkün değildir...

     * * *

     Unutulmasın, hukuk ve yasalar, aslından uzak yorumlara ve farklı uygulamalara kapalıdır!

DERKENAR

------------------

      Sahibi olduğu dergide ve çıktığı ekranda Atatürk'e hakaret eden çakma tarihçilerden Mustafa Armağan'ın yıllarca fetöcü gazete, dergi ve ekranlarda boy gösterdiğini biliyor muydunuz; ya cemaatin yayınladığı gazetede 2015'in sonuna kadar köşe yazdığını? Dahası var, Fetöcü yazarlar ve gazeteciler vakfında yöneticilik yaptı, AKP ve Erdoğan'a karşı yazılar yazdı, sonra da koşarak Yeni Şafak gazetesinde soluğu aldı, yandaş oldu. İhanet çetesi cemaatin başındaki haini öven bir iki kitabını da, fetöcü o vakıf bastı. Çakma tarihçiyi kısaca takdimimdir!

İnsanlık ölmemiş dostlar

------------------------------

     Sabah yürüyüşümü tamamlamak üzereydim. Yaya geçidine geldiğimde soluklanmak için durdum. Birkaç saniye geçti geçmedi, elleri poşet ve paketlerle dolu bir hanımefendi, anladığım kadarıyla sıkılarak "Beyefendi yardım etmemi ister misiniz" diye sordu. Şaşırdım; elleri kolları dolu bir hanıma benim yardım etmem gerekirken o bana yardım teklifinde bulunuyordu.

     Aramızda şu konuşma geçti:

     -Çok teşekkür ederim hanımefendi. Asıl benim size yardım etmem lâzım...

     -Sizi hayli yorgun gördüm de...

     -Evet, bu sabah biraz fazla yürüdüm, o yüzden...

     -Yardıma ihtiyacınız olmadığına emin misiniz...

     Emin olduğumu söyledim ve teşekkür ettim...

     Vedadan sonra ikimiz de kendi yolumuza düştük...

     Arkamdan bir süre baktığını hissettim...

     * * *

     Eve dönerken, insanlığın tükenmediğini, her şeye rağmen var olduğunu anladım.

     80 yıllık ömrümde buna benzer fazla bir olaya tanıklık etmediğimi de itiraf etmek isterim. Düşündüğünüz gibi yaptım, her adımımda, insanlığı unutanların akıl ve vicdan sahibi olmalarını ve insanlığa dönmelerini niyaz ettim.

Yeni Türkiye'den manzaralar

------------------------------ -------------

     Bern Büyükelçiliğimiz'de görevli basın müşavirinin kim olduğunu biliyor musunuz?

     Ben de bilmiyordum, yeni öğrendim...

     1 Haziran 1957'den beri gazetecilik yapıyorum, bu ismi ilk kez duyuyorum; basın müşavirimizin adı Hacı Mehmet Gani, badem bıyıklılardan...

     Türkçeden başka bildiği dil var mı diye sordum, yok dediler; maaşını sordum, tam 12 bin dolar dediler... 

     Garabete bakın; ardından müşavir beyin eşi de elçiliğimiz kadrosuna hafize olarak alınmış, onun da maaşı 8 bin dolar...

     Yarın bir gün, müşavir beyin erkek kardeşi, yoksa oğlu, yoksa dayısı filan aynı elçiliğimize aylık 8-10 bin dolar maaşla hafız olarak atanırsa kimse şaşırmasın...

     Yeni Türkiye'de bu tür uygulamalar artık olağan...

ANLAMLI SÖZLER

-------------------------------

      Rotası belli olmayan gemiyi hiçbir rüzgâr menziline ulaştıramaz. (MONTAİNGE)