Kadın üzerine deyişler

Adam, Türkiye’yi satmış. En büyük devlet bankasının başına işler açmış hatta mahkum ettirmiş. Yöneticisi onun yüzünden cezaevine girmiş. Yaptığı yolsuzlukların haddi hesabı yok. Başımıza daha neler açacağı da belli değil. Ama o, FBI korumasında elini kolunu sallayarak Amerika’da dolaşıyor. Çünkü gelecek davada tanıklık için elde tutuluyor. Bütün bunlara bile bile katlanan karısı ise bir şeye katlanamıyor. Aldatılmasına! Gelin isterseniz, “Kadınlık onuru” deyip geçelim. Daha fazla konuşmak yasak da...

*

Osmanlı’nın torunu gelmiş yine. Hani şu Nilhan Osmanoğlu. Ne zamandır yoktu, canı sıkıldı galiba. Hatırlarsınız, canı sıkılınca türbanını çıkarıp bikini giyerdi ya, işte o. Alın size bir gündem oyuncağı daha. Gelir gelmez de saçmalayıvermiş her zaman olduğu gibi. İşte size gülmece, güldürmece.

“Atatürk’ü sevenlerin bazı özellikleri ateist ve deist olmaları, LGBTİ+’lı eşcinsel, sapık olmaları. Laik olmaları, şeriat düşmanı olmaları, Osmanlı düşmanı olmaları, türban düşmanı olmaları, ezandan rahatsız olmaları, İslam düşmanı olmaları, alkolik olmaları.” Bitti. Aklıma başka bir şey gelmiyor hakim bey, suçlu sizin.

*

Efes’teki kadın figürü çok ince düşünülmüş; Binlerce yıl önce yapılan kemerdeki kadın figürü, mimaride ‘kilit taşı’ dediğimiz noktanın üzerine oyulmuş. Taşı çekerseniz kemer çöker. Peki, kilit taşına neden kadın figürü oyulmuş? Çünkü, “Hayatınızdan kadını çıkarırsanız, yaşam çöker” demek istenmiş. Günümüzde bazı insanlar, hâlâ kadının varlığını inkar edip yok etmeye çalışıyorlar. Kadın yaşam kaynağıdır. Bunu görmeyene, anlamayana, insan demek yanlış olur zaten. Sanat tarihçisi Muhittin Kaya’dan alıntı yaptım.