Kara’nın karasını yaşadık
Bir hafta boyunca Türkiye bir gencin, Enes Kara’nın intiharını tartıştı. Her şey söylendi. Yürekler yandı. Benim de diyeceklerim var tabii ki. Her baba, baba olamaz. Adamlığınızla anneliğinizle...
Bir hafta boyunca Türkiye bir gencin, Enes Kara’nın intiharını tartıştı. Her şey söylendi. Yürekler yandı. Benim de diyeceklerim var tabii ki. Her baba, baba olamaz. Adamlığınızla anneliğinizle övünebilmeniz, evladınıza karşı görevlerinizi yerine getirmenizle mümkündür. Özetle, Allah anne babanın da hayırlısını versin. Olayın nedeni olarak suçlanan, cemaati 25 yıldır tanıdığını ve bir zararlarını görmediğini, bu yüzden de şikayetçi olmayacağını söyleyen babaya, “Keşke oğlunu da tanıyabilseydin” diyorum.
*
Bu arada, kardeşim Uzman Psikolog İnci Can da, “İntihar öncesi videonun ve sosyal medyada türlü şekillerde yayınlanan görüşlerin biçimi, benzer örneklerin önünü açma riski taşıması açısından çok kritik önemde. Aman buna dikkat edilsin. Yaz bunu” dedi.
Duyunca şaşırdım; PCR testi sadece semptom gösterenlere yapılacakmış. Sağlık Bakanı açıkladı. Bu açıklamayla, toplumsal bağışıklığa geçtiğimizi mi ilan ediyor acaba? Hocalara bakarsanız, iki-üç hafta içinde Omicron tsunamisi başlayacakmış. “Test yapmayarak iş gücü kaybını önlemek için vaka sayılarını düşürmeye mi çalışıyorlar?” diye de düşünmüyor değilim. Bu da ateşe benzin dökmeye benziyor.
İstanbullu okuyucularımız bilirler. Zincirlikuyu Mezarlığı’nın kapısının üstünde, ‘Her canlı ölümü tadacaktır’ yazar. Bu gidişle, hastanelerin kapısına da, “Her canlı Omicron’u tadacaktır” yazılacak galiba. Çünkü kiminle konuşsanız üç-beş tanıdığının hasta olduğunu söylüyor.
Son günlerde gündem olmak isteyenler, dizi veya filmlerde evli bir kadının öpüşmesi konusunda polemik yaratıyorlar. Kimi koca “Sanatına karışmam” derken kimi de “Asla öpüşemez” diye kestirip atıyor. Türkücü Alişan ise daha da geriye gitmiş, “Buse, dizilerde biriyle öpüşseydi, benim karım olamazdı” demiş. Bu konuda benim fikrimi sorarsanız, başlığa yazdım.