Nezarete düşüren menekşe gözlü kız
Bu soğuk pazar gününde, gelin nostalji yapıp hayatımdan bir kesiti anlatayım size. Yıl 1958. Lisedeyim ama daha çok İstanbul Kız Lisesi, Cağaloğlu Kız Enstitüsü ve Akşam Kız Sanat Okulu’nun kesişme...
Bu soğuk pazar gününde, gelin nostalji yapıp hayatımdan bir kesiti anlatayım size. Yıl 1958. Lisedeyim ama daha çok İstanbul Kız Lisesi, Cağaloğlu Kız Enstitüsü ve Akşam Kız Sanat Okulu’nun kesişme noktası, benim de müdavimi olduğum Divan Yolu durağında ve Taci Abi’nin Divan pastanesindeyim. Onun için de iki sene kaldım zaten. Okulların dağılma saati... Bir kız gördüm durakta. Formasından enstitülü olduğu belli. Pek fazla alımlı değil ama iki renkli menekşe gözleri paratoner gibi çekiyor insanı. Bir şekilde yanaştım ve eteğinden sarkan uzunca bir ipliği koparıp omzuna koydum. Güldü, attı, arkadaşlarına döndü. Yani başarısız bir girişimdi.
*
10 dakika sonra bir adam koluma girdi ve “Gel bakalım” dedi. Beni bir arabaya soktu. Başkaları da vardı. Sirkeci’deki emniyet müdürlüğüne götürüldük. Doğruca karanlık bir nezarete. Saatler sonra, bir komiserin odasına dizdiler bizleri. İki polis neden getirdiklerini anlatıyordu. Sıra bana geldi. Komiser “Bu ne yaptı” deyince, o sivil polis “Bir kızın eteğindeki püskülleri yoldu” demez mi! Komiser, diğer dört kişi için “Götürün” dedi, benim için de “O kalsın” dedi. Lisede okuduğumu, babamın gazeteci olduğunu söyledim. Eteğinden iplik kopardığım kızın da arkadaşım olduğunu uydurdum. Komiser nasihatler edip evime gönderdi. Ve bir daha görmedim o kızı.
*
YILLAR SONRA O KIZ
Çok eski Erenköylüler bilir. Ethem Efendi Caddesi’nde ünlü Avukat Kami Nazım Dilman’ın içinde köşkü, selamlığı ve birçok evin olduğu devasa bir arazisi vardı. Burası sık sık Türk filmlerine plato vazifesi görürdü. Dayım da bahçedeki o evlerden birinde oturuyordu. Bir gün ziyarete gittim. Yine film çevriliyordu. Seyrettim. Ve birden o kızı gördüm. Hani eteğinden iplik kopardığım. Menekşe gözlerinden tanıdım. Bir set işçisine, “Kim bu” diye sordum, “Fatma Girik” dedi.