Dursun hikaye anlatıyor!
Gazeteden yazdığım yorumların hiçbirini maçın skoruna göre yapmadım. Bazı spor yazarları vardır, maç 2-0'da başka yazarlar, maç 3-2 olunca başka yazarlar. Bu satırları yazdığım dakika...
Gazeteden yazdığım yorumların hiçbirini maçın skoruna göre yapmadım. Bazı spor yazarları vardır, maç 2-0'da başka yazarlar, maç 3-2 olunca başka yazarlar. Bu satırları yazdığım dakika Galatasaray-Atletico Madrid maçının devre arası!. Size ilk 45 dakikanın yorumunu yapıyorum. Dakika 32, Galatasaray'dan Emre çıkıyor, Umut giriyor. Sevgili okuyucular, sayın sporseverler ikinci yarının ne olduğunu bilmiyorum. Ve bu satırlarla hiç oynamayacağım. Namusum üzerine yemin ediyorum. Eğer bu dakikada Emre çıkıp sarıkırmızılı takıma Umut giriyorsa, Galatasaray takımında Umut da bitmiştir, heves de bitmiştir, şevk de bitmiştir, hedef de bitmiştir!
Bakınız sahadaki takım, yönetimin aynasıdır. Bu bencedir, başkasını bilmem! Galatasaray başkanın adı Dursun! Galatasaray'ın da oynadığı futbol zaten "dursun", yürümesin! Bu Dursun hep hikaye anlatıyor. Tamam Galatasaray'ın mali durumu kötü olabilir. Oraya gelince hem mali durumu düzelteceksin hem de futbol takımını. Gerisini de anlatacağın bir kişi var. O da İnan Kıraç. Ona da anlatabilir misin? Bilmiyorum! Şimdi bu yazıyı okuyanlar, "Yahu Erman hoca, Galatasaray başkanı Dursun ile İnan Kıraç'ın bu maçla ne alakası var?" diyeceksiniz ki, "Ne alaka?" Ben de size cevap vereceğim; "Kel alaka!"
Galatasaray'da bir orta oyunu oynanıyor. Ama bir de gerçek var.