Başarılı darbeler dönemi bitti!
15 Temmuz gecesi olan biteni darbe olarak nitelemekte ve direniş çağrısı yapmakta erken davrananlardanım. Zira muhalefetin siyaset üretemediği, FETÖ’nün giderek sıkıştığı şartlarda darbe...
15 Temmuz gecesi olan biteni darbe olarak nitelemekte ve direniş çağrısı yapmakta erken davrananlardanım. Zira muhalefetin siyaset üretemediği, FETÖ’nün giderek sıkıştığı şartlarda darbe çılgınlığını göze alabileceklerini hep düşünüyordum.
28 Mayıs 2015’teki “Batı'ya rağmen demokrasi” yazımda Batılı talancıların Türkiye’de demokrasinin gelişmesini asla istemediklerine dikkat çektim: “Uzun zamandır Erdoğan’ı diktatörlükle, Ak Parti iktidarını ise IŞİD destekçiliğiyle özdeşleştirmeye çalışan bir propaganda yürüttüler. Şimdi seçimi Ak Parti’nin tekrar kazanma ihtimaline karşı, darbe için görev çağrıları yapıyorlar…Tabii bir derdimiz de içerideki açık veya zımni darbe destekçileriyle. Türkiye’ye karşı ABD’yi, NATO’yu göreve çağıranlar, Mısır’da Sisi’ye güvendikleri gibi ülkemizde de demokrasi karşıtı bu güçlerle kol kola hareket ediyorlar. Bu nedenle darbelere karşı olmak, yurtseverliğin ilk şartlarından birisi oluyor. Onlar her türlü fitne, fesat, tezvirat peşinde koşarken biz de boş durmamalıyız. Demokrasi bilincini yükseltmeliyiz. Boş buldukları İslamofobi ovalarında kolayca at sürmelerinin de önüne geçmeliyiz.”
Video: Başarılı darbeler dönemi bitti!
31 Mart 2016 tarihli yazımda da hala birinci vazifemizin darbeci-vesayetçi zihniyeti geriletmek olduğunu belirttim: “Dünya beşten büyüktür, sözüyle simgelenen itirazı unutturmaya, bu sözün sahibini söylediğine pişman etmeye uğraşıyorlar. Allah’ın izniyle başaramayacaklar. Bizi iddiamızdan vurmaya çalışıyorlar. Üzerimize ateşler salınsın istiyorlar. Kâh açıktan kâh gizli, salıyorlar da. Hala demokrasi düşmanı darbeci-vesayetçi zihniyeti geriletmek, terör belasını ortadan kaldırmak için uğraş vermemizin nedeni onlar.”
Bir darbe girişimi olsa bu kez milletten hak ettiği cevabı alacağını da daha 2015 Mayıs’ında ifade etmiştim: “Peki, şimdi bir darbe girişimi olsa, yine aynısı mı olur, toplum sükûta mı gömülür? Elbette toplumsal merkezi, toplumun omurgasını oluşturan insanlar, genelin çıkarını gözetirler, kin ve nefretle hareket etmezler ama şer odaklarına karşı tavırları da epeyce farklı olur. Köprülerin altından çok sular aktı.