İyi bir modernlik rehberi: Zygmunt Bauman
Modernliğin insanlık tarihinde hem bir devamlılık ama aynı zamanda bambaşka bir durum, önceki zamanlardan birçok alanda kopuşlar içeren bir hal olduğunu anlayamayan Norveçli düşünür Svendsen’in...
Modernliğin insanlık tarihinde hem bir devamlılık ama aynı zamanda bambaşka bir durum, önceki zamanlardan birçok alanda kopuşlar içeren bir hal olduğunu anlayamayan Norveçli düşünür Svendsen’in “Yalnızlığın Felsefesi” kitabını meraklılarına havale ederek artık bir kenara bırakalım. Bize modernliğin, özellikle son dönemdeki boğucu, karmaşık, akışkan siberaleminde kaybolmadan ilerleyebilmek için tefekkürden vazgeçmeden kalabilmiş hakiki rehberler lazım. Yaşadığımız dünyada, “Yalnızlık ve yalnızlık korkusu yalnızca yaygın hisler değildir, aynı zamanda zamanımızın -akışkan modern hayat deneyimine sağlamca kök salmış- acı gerçekleridir” (Retrotopya, s.139) diyen Zygmunt Bauman gibi rehberler…
Okuyucumuz Zygmunt Bauman adına aşinadır. Modernlikle ilgili her fenomeni açıklamaya çalışırken başımız sıkıştığında hemen ona koşup gittiğimizi bilir. Geçen yıl vefatının ardından şöyle bir yazı yazmış (https://www.yenisafak.com/yaza... ), toprağının bol olmasını dilemiştik. Tekrar onun modern hayatta çekilen yalnızlıkla ilgili fikirlerine gelecek olursak…
Norveçli Svendsen, Batı dünyasında, özellikle İskandinav ülkelerinde zinhar yalnızlık problemi olmadığını savunurken Bauman, eleştiri kırbacını şaklatır: “Daha yakından bakarsak, bu mutluluk görüntüsünün altında gittikçe ön plana çıkan bir yalnızlık olgusu olduğunu görürüz. Stockholm’de oturanların yüzde 58’i tek başına yaşıyor, dört Stockholmlüden biri yalnız ölüyor, diğer yandan antidepresan tüketimi son 20 yılda yüzde 25 artmış durumda” der. Tony Jeton Selimi’nin tüm dünyada çok satan “Yalnızlık Bir Modern Çağ Virüsü” adlı kitabını değerlendirirken yaptığı saptam...