Michel Serres
“Hayatım, çalışmalarımı birçok bakımdan etkiledi” diyor, kendisiyle “Umut: Değişim İçin Yeni Felsefeler” kitabında yer vermek üzere mülakat yapan Mary Zournazi’ye Michel Serres ve...
“Hayatım, çalışmalarımı birçok bakımdan etkiledi” diyor, kendisiyle “Umut: Değişim İçin Yeni Felsefeler” kitabında yer vermek üzere mülakat yapan Mary Zournazi’ye Michel Serres ve yaşadığı sürece tanık olduğu olayları sıralamaya koyuluyor. İspanya İç Savaşı, 2. Dünya Savaşı, Avrupa’nın eski sömürgeleriyle yaşadığı koloni savaşları, Nazizm, Faşizm, Stalin ve Mao Zedung dönemleri… Bunların içinde kendisini en çok Hiroşima’ya atılan bombanın etkilediğini belirtiyor: “Hiroşima’ya bomba atılmadan önce, bilim insanları arasındaki hâkim ideoloji bilimselcilikti (scientism); bir başka deyişle bilimin yanlış bir şey yapmayacağı düşüncesiydi. Hiroşima, ilk kez bilimin etik bir ikilem doğurabileceğinin anlaşılmasına yol açtı… Ben bir bilim insanıydım ve bomba düştüğü an felsefeci oldum…”
Yaşadığı dünyayı, insanlığın hallerini, yaptığı işi sorgulamayanlardan değil Serres, gelecek nesillerin yaşayacağı dünya evinin nasıl inşa edileceği üzerine sürekli kafa yordu, yazdı. Ama etik meseleleri böylesine dert eden bir düşünür için şaşırtıcı ve hatta insanı tedirgin edecek düzeyde iyimserdi. Yaşadığımız zamanları, yol açtığı ve gebe olduğu büyük değişiklikler açısından sadece Rönesans ile kıyaslayabileceğimizi ve olan biteni büyük ölçüde müspet bulduğunu söyledi. Delillerinden birisi, Batı ülkeleri arasında 50 yıldır hiç savaş yaşanmamış oluşuydu. Avrupa, tarihinde bundan önce sadece 17. Yüzyıl’da 7 yıl süren bir savaşsız dönem yaşamış… Bir delili de bu barış dönemi boyunca tıpta, farmakolojide, biyolojide kaydedilen ilerlemelerdi. Ona göre fiziksel ıstırabın, bulaşıcı hastalıkların ve salgınların tarihçesine bakıldığında insan bedeni tarihteki en iyi hallerini yaşıyordu. 19. Yüzyıl’dan kalma bir elbise koleksiyonuna bugün 11 yaşında bir kız çocuğu bile sığamazdı. Yine aynı şekilde 20. Yüzyıl’ın başla...