Minneti anlamak için hasedi bilmek şart
Mesleki bilgi ve tecrübem, bir kimsenin psikolojisine normal, kişiliğine sağlıklı diyebilmemiz için onda, belli ölçülerde şükran duygusunun, minnet hissinin gelişmiş olmasını şart koşuyor. Kendisine...
Mesleki bilgi ve tecrübem, bir kimsenin psikolojisine normal, kişiliğine sağlıklı diyebilmemiz için onda, belli ölçülerde şükran duygusunun, minnet hissinin gelişmiş olmasını şart koşuyor. Kendisine bahşedilen hayat nedeniyle Yaratıcısına samimiyetle şükreden, başka insanlardan, diğer canlılardan gördüğü iyilikler karşısında içtenlikle teşekkür edebilen kimse hakkında içiniz büyük ölçüde rahat olabilir.” Minnete gerek ahlaki bir erdem gerek psikolojik bir haslet olarak ne denli önem verdiğimizi bilen okuyucumuz bu satırları, minnet duygusunun bireysel psikolojimizdeki belirleyici yerini ve kökenlerini daha sonra ele alalım dediğimizi hatırlayacaktır. Sözümüzü tutalım.
Nasıl milletlerin tarihine bakılarak o millet hakkında bilgi ediniliyorsa, insanın da bir tarihi var. Hepimiz kendi bebeklik ve çocukluk tarihimizin içinden geçerek şimdiki günlerimize geliriz. Bu, şu anki davranışlarının kökenleri bebeklikte, çocuklukta atılır demektir. Şimdi hangi durumda ne yaptığımızın, nasıl davrandığımızın nedenlerini araştırmak için nasıl bir ailede yetiştirildiğimiz, bebek ve çocukluk döneminde bize nasıl davranıldığı gibi konuların aydınlatılması gerekir.
Bütün diğer canlıların yavruları neredeyse doğduktan itibaren türlerindeki yetişkinlerin yaptıkları fonksiyonları saatler, günler içinde yerine getirebilirler. Örneğin diğer memelilerin doğmaları ile yürümeleri arasında çok kısa bir zaman dilimi vardır. Fakat insan, yaradılışı gereği çok uzun bir bağımlılık dönemine ihtiyaç duyuyor ve ayakları üzerinde durabilmesi, kendisini toplumsal bir varlık olarak hissedebilmesi için ergenliğe kadar bağımlılık ihtiyacı devam ediyor. Bebek, özellikle ilk bir yıl içinde ebeveynine mutlak bağımlı, diğer bir deyişle birisi ona süt vermezse, birisi onun bakımını birebir üstlenmezse veya onunla ilgilenmezse hayatta kalması mümkün değil. Bu fark, aynı zamanda insan olmanın temellerini oluşturuyor. Bu uzun bağımlılık döneminde, nasıl bir aile ortamında yetiştiğimiz, bize nasıl davranıldığı çok önemli… Kişiliğimizin ve psikolojik yapımızın inşası bu temel üzere atılıyor.