Mutsuzlara yardım kılavuzu (II)
Mutsuz insanlar, çoğu zaman dertlerinden uzun uzun bahsederler ama sizden ne istediklerini dile getirmez, bunu sizin anlamanızı beklerler. Onu seviyor, ona değer veriyorsanız o söylemeden sizden beklentisini anlamanız gerekir diye...
Mutsuz insanlar, çoğu zaman dertlerinden uzun uzun bahsederler ama sizden ne istediklerini dile getirmez, bunu sizin anlamanızı beklerler. Onu seviyor, ona değer veriyorsanız o söylemeden sizden beklentisini anlamanız gerekir diye düşünürler. Oysa en yetenekli olanlarımız bile karşısındaki açıkça söylemeden onun kendisinden ne beklediğini anlamaya her zaman muktedir değildir. Mutsuz yakınınız sizden isteğini açıkça söylemez siz de söylenmeyeni bilemez ve gereğini yapamazsınız. Sonuç, mutsuz kişinin hayal kırıklığı ve kendisini değersiz hissetmesidir. Sevgiyi kaybetmekten korktukları için küsmek yerine kaprisi tercih ederler. Sizi suçlamazlar, sadece değersiz oldukları için istediklerinin yapılmadığını düşünürler.
Mutsuz bir yakınınızla böyle sorunlar yaşarsanız öncelikle onu suçlamamaya dikkat edin. “Ağlamayan bebeğe meme verilmez”, “Derdini söylemeyen derman bulamaz” gibi sözlerle üzerine gitmeyin. Böyle yapmak yerine onu anlayamadığınız için özür dilemek daha iyi olabilir. Her zaman gerekli hassasiyeti gösteremediğinizi, bunun, ona özgü bir durum değil, birçok ilişkinizde yaşadığınız genel bir problem olduğunu belirtmek de işe yarayabilir. Ardından onu sorunlarını söyleme konusunda teşvik etmeye başlayabilirsiniz. “Ben senin kadar hassas biri değilim, hemen anlayamıyorum. Bana sorunları ve yapmam gerekenleri daha açık söyleyebilirsin” gibi ifadeler, çoğu zaman kilitli kapıyı açabilirler. Ama sizden isteklerini can kulağıyla dinlemek ve mümkünse yerine getirmek için elinizden geleni yapmak şartıyla…
Mutsuz yakınınızın sizden isteğini yerine getiremeyecek olsanız bile bunu ifade ederken oldukça özenli bir dil bulmanız gerekli. Aksi takdirde onda reddedildiği algısı doğar, hayal kırıklığı der...