Niye dolduruyoruz şu AVM’leri?
Ne zaman AVM’lerle ilgili işe yarar, eleştirel birkaç cümle söyleseniz hemen soru hazır: “Ama insanlar seviyorlar, baksanıza tıka basa dolu hepsi?”...
AVM’leri doldurduğumuz apaçık bir gerçek. Bir yıl ölçeğinde, ülkemizin her şehri birlikte düşünülüp hesaplandığında yaklaşık 10 milyar insan AVM’lere akıyor. Bir kimsenin bir ay içinde AVM ziyaret etme sıklığı da çok fazla, 10’a yakın. Hafta sonları hafta içine göre daha fazla tercih ediliyor. AVM’lere gelen tüketicinin dışarıda yemek yeme sıklığı, ayda 7-8, bu sayı giderek artıyor. Bu oran İstanbul müşterilerinde Anadolu’ya göre daha yüksek. AVM memnuniyet oranının ise Anadolu’da daha yüksek olduğunu gösteriyor araştırmalar.
Hızlı şehirleşmemiz, daha doğrusu köylerden şehirlere insanlarımızın ekmek kavgası için göç etmek zorunda kalmasıyla şehirlerimizi AVM’lerin doldurması, at başı giden süreçler. Özellikle büyük şehirlerimizde insanımız, iş hayatından fırsat bulduğu hemen her zaman, ailesiyle vakit geçirmek, alışveriş yapmak, eğlenmek, dinlenmek ve arkadaşlarla görüşmek gibi nedenlerle AVM’lere geliyor.
AVM’ler, her yaştan insana cazip gelecek özelliklerle donatılıyor; her yaş grubuna özgü ilgi çekici etkinlikler planlanıyor. Buralar, sadece alışveriş değil eğlence, kültür-sanat etkinliği, karşılaşma-buluşma, hoş vakit geçirme imkanlarına da sahip havası verilmeye çalışılıyor. Tüm ihtiyaçları bir arada paket halinde sunan merkezlermiş gibi görünmeye özen gösteriliyor. Çünkü “hepsi bir arada” formülü modern tüketici için büyük bir auraya sahip. Ama tüm bunlar bahane, asıl amaç tüketim. Ne kadar çok tüketim olursa işler o kadar şahane…