15 Temmuz ABD’nin ‘stratejik hatası’ mı?

1990 sonrasında, ABD açısından Türkiye ve bölgede her şey yolunda gidiyordu:- 1991’de Çekiç Güç’le birlikte Ankara ayarlanmış, Irak’ın 2003’te bölünmesi ve iç savaşa...

1990 sonrasında, ABD açısından Türkiye ve bölgede her şey yolunda gidiyordu:
- 1991’de Çekiç Güç’le birlikte Ankara ayarlanmış, Irak’ın 2003’te bölünmesi ve iç savaşa götürülmesi görünüyordu. 
-BOP ve Kürdistan projeleri birbirini tamamlar bir biçimde gidiyordu. BOP’ta Ankara işbirliği mükemmeldi. 
-Anti-Amerikan Erbakan 28 Şubat’ta saf dışı edilmiş yerine uyumlu (ve ılımlı) olanlar hazırlanmıştı. 
-BOP’a ve Kıbrıs’a direnen Ecevit, Bahçeli’nin koalisyonu dağıtması ile halledilmiş, uyumlu siyasal İslam iktidara gelmişti. 
-Kürt ve Kıbrıs açılımlarını Ankara ile ABD uyum halinde götürüyordu. Denktaş, Ankara için de istenmeyen kişi olmuştu. 
- 2004’te Ankara, AB müzakere süreci (!) ile, “AB’ye kesinlikle üye yapılmadan, Batı içinde, kapitalizmin bir kuması durumuna getirilmişti”. Moskova’cı Esad’a karşı Ankara, adeta savaş haline sokulmuştu. 
Bütün bu koşullar tıkır tıkır ABD lehine işlerken Türkiye’deki yeni siyasal İslam iktidarın karşısına 15 Temmuz’da, “cepte tutulan FETÖ’yü çıkarıp harekete geçmenin anlamı neydi”? Bu bir stratejik hata değil miydi? 
Yoksa ABD, 15 Temmuz ile, kestirme yoldan Lozan Türkiye’sinden Sevr’e mi geçmek istemişti? 
 
Rusya’ya itme hatası mı? 
ABD siyasal İslam iktidarını zoraki olarak bölgede, Rusya’nın yanına itmiş olmuyor muydu? Üstelik Suriye’de PYD’ye (PKK) doğrudan destek vererek “Türkiye’ye karşı savaşır konuma gelmenin” ne anlamı vardı? 
ABD Erdoğan’ı, “Erbakanlaşmaya doğru itmişti”. Benim aklıma iki neden geliyor: 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sansür, demokrasi ve araçlar 18 Ekim 2022 | 196 Okunma Devlet olmanın nitelikleri 11 Ekim 2022 | 199 Okunma Örtülü iç savaş mı? 04 Ekim 2022 | 267 Okunma Başarı mı, yoksa ... 27 Eylül 2022 | 112 Okunma Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler 20 Eylül 2022 | 161 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar