Dış politikanın ABC’si ve Ankara
Dış politikada “ulusal iktisadi, siyasi, askeri ve kültürel çıkarlar esastır”. Ancak demokratik devletler ile demokrasiden uzak olanlar “olaya farklı yaklaşırlar”: - Avrupa, Kuzey Amerika, Avustralya, Yeni Zelanda...
Dış politikada “ulusal iktisadi, siyasi, askeri ve kültürel çıkarlar esastır”. Ancak demokratik devletler ile demokrasiden uzak olanlar “olaya farklı yaklaşırlar”:
- Avrupa, Kuzey Amerika, Avustralya, Yeni Zelanda ve Japonya’da ulusal çıkarlar öndedir. Dış politikalarına, biraz “demokrasi sosu” katarlar: ulusal dış politikalarında dışarıda “demokrasiyi bir araç olarak kullanırlar”.
Aynen ABD ve İngiltere’nin 2003’te Irak’ı işgal ederken “size demokrasi getiriyoruz” bahanesi ile işgale gerekçe hazırladıkları gibi: ya da 2011’de başlatılan Arap Baharı iç savaşlarında ve işgallerinde olduğu gibi. New York’ta bazı taksilerin üzerine “dikkat edin yoksa size demokrasi getiririz” yazanların yaptığı espri misali.
-Çin, Rusya gibi Batı dışı büyükler ise otoriter rejimlerini “ulusal devlet çıkarları ile bütünleştirirken” içerdeki iktidarlarını “her şey mubahtır” noktasına taşımadan idare ederler ve ulusal devlet hedefleri ile dış politika arasında denge oluştururlar.
-Demokrasinin hiç görülmediği veya biçimsel olarak bulunduğu ülkelerde ise “dış politika, içerde her ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmanın bir aracı gibi kullanılır”. Türkiye bunun sınırına itilmektedir.
57 Müslüman ülkenin hemen hemen tamamında bu düzen hâkimdir. İktidarlar düşmemek için ABD, Rusya, Çin, Avrupa devletlerinin güdümüne sokulabilirler.
Dış politikalarını ulusal çıkarların emrine, ancak demokratik ülkeler verebilirler. Avrupa, ABD ve Kanada’nın yaptığı gibi. Onu da “çifte standart üzerine oturturlar”: “içerde ulusal çıkarlar esastır, dışarıda ise her şey mubahtır”. Aynen Tony Blair’in 2003 Irak işgalinden sonra itiraf ettiği gibi. Onun sonradan...