GAP’tan BOP’a, istikrardan kaosa…

Az bilen vardır, Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) Devlet Planlama Teşkilatı öncülüğünde hazırlık çalışmaları yapılırken master plan için Batı’dan uzman bulmakta...

Az bilen vardır, Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) Devlet Planlama Teşkilatı öncülüğünde hazırlık çalışmaları yapılırken master plan için Batı’dan uzman bulmakta zorlanmıştık, Japon uzmanlarla çalışmıştık.
GAP Türkiye, İran, Irak ve Suriye arasında Güneydoğu Anadolu’da “tarıma dayalı sanayi ve tarım ağırlıklı” muhteşem bir projeydi. Türkiye’nin ağırlıklı olarak yer aldığı: yalnız Doğu ve Güneydoğu değil komşu ülkelerle “ortak iktisadi çıkarları geliştirecek bölgesel bir projeydi.” (*)
Cumhuriyet Türkiye’sinin Doğu Anadolu’da yeşertmeye başladığı “kamu ağırlıklı yatırımların bir devamı niteliğindeydi.” Devlet şeker fabrikalarından et ve balık kombinalarına, tekstilden madene yatırımlar yapmıştı.
Bu yatırımların “mikro kârlılıklarından çok makro ve dolaylı sosyal ve ekonomik yararları” önemliydi.
- Doğu insanı için iş, öğrenme, sosyal yaşam öncülüğü ve girişimcilik sağlıyordu.
- Gençlere iş yaratarak onların PKK’nin tuzağına düşmelerinin yolunu kapatıyordu.
- İran, Irak ve Suriye sınırından silah, uyuşturucu ve terörist yerine iktisadi malların geçmesine ortam hazırlıyordu. Dört ülkenin de ortak çıkarlarını geliştiriyordu.
Doğu ve Güneydoğu’da devletin, Doğu’nun kalkınması için yaptığı kamu yatırımları, özelleştirme yolu ile satılarak tasfiye edilmeye başlandı. Bundan en çok da bölgedeki terör, uyuşturucu ve silah kaçakçıları memnun oldu. Kamu yatırımları tasfiye edilince işsizler örgütlerin tuzaklarına düştüler. PKK’den uyuşturucu hatta din tacirlerine kadar herkesin iştahı kabardı.
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi haberini görünce “büyük yanlışın” devam ettiğini gördüm, içim sızladı. Ulusal birlik ve...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sansür, demokrasi ve araçlar 18 Ekim 2022 | 196 Okunma Devlet olmanın nitelikleri 11 Ekim 2022 | 199 Okunma Örtülü iç savaş mı? 04 Ekim 2022 | 267 Okunma Başarı mı, yoksa ... 27 Eylül 2022 | 112 Okunma Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler 20 Eylül 2022 | 161 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar