İmamoğlu neyin mücadelesini yaptı?

- “İnsan odaklı” halkçı bir yaklaşım - “Rant” yerine “kamu yararını” öne çıkaran duruş

- Çağdaş yaşam tarzı özlemine, “aydınlıkçı” kapıların aralanması
- Şeffaflık ve dürüstlüğün katılımcılık ile desteklenmesi, gizli kapaklı işlere neşter vurması, yandaşlığı engellemesi
- Demokrasi, Atatürk sevgisi, laiklik ve inanç özgürlüğü arasında “birliğin ve bütünleşmenin nasıl olduğunu” bizzat kendi yaşam tarzı ile gözler önüne sermesi.
Bütün bunlar özellikle son 10 yıldır kutuplaştırılan, herkesin ötekileştirildiği, demokrasinin adeta askıya alındığı, siyasilerin ağızlarının halkın katlanamayacağı kadar bozulduğu bir ortamda, “İmamoğlu’nun bir kanser ilacı gibi” ortaya çıkmasına yol açtı.
Buna karşılık “statükoyu” koruyup kendi çıkarları için sistemden yararlanan odaklar bu düzenin değişmesine büyük direnç gösteriyorlar.
“Rant odaklı” politika ve uygulamayı değiştirmemek için çıtayı sürekli yükseltiyorlar. Aynen bu köşede, “sürdürülebilir üstünlükler tezimi” açıklarken yazdığım gibi, her önleme başvuruyorlar. “Ya hep, ya hiç” güdüsü ile hareket ediyorlar.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sansür, demokrasi ve araçlar 18 Ekim 2022 | 196 Okunma Devlet olmanın nitelikleri 11 Ekim 2022 | 199 Okunma Örtülü iç savaş mı? 04 Ekim 2022 | 267 Okunma Başarı mı, yoksa ... 27 Eylül 2022 | 112 Okunma Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler 20 Eylül 2022 | 161 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar