Halep yolu: Cihat tam olarak budur!
İbn Hişam’ın ‘İslam Tarihi’ kitabında Peygamberimiz Efendimizin Mekke’nin fethinden sonra mescitte otururken Hz. Ali’ye şöyle dediği aktarılır: “Size sizin insanlardan yardım göreceğiniz...
İbn Hişam’ın ‘İslam Tarihi’ kitabında Peygamberimiz Efendimizin Mekke’nin fethinden sonra mescitte otururken Hz. Ali’ye şöyle dediği aktarılır: “Size sizin insanlardan yardım göreceğiniz değil, insanların sizden yardım göreceği bir görevi veriyorum.”
Kitabı tercüme eden Muhammed Yazıcı’nın dipnotu ise şöyledir: “Hacıların su ihtiyacını karşılamak, maddi ve manevi külfet gerektiren bir işti. Efendimiz, Ehl-i Beytinin şeref ve saygınlığından dolayı insanlardan alan taraf değil, onlara mallarından veren, iyilikte bulunan taraf olmalarını istiyordu.”
O Peygamber ki ağır zulümler sonucunda hicret etmişti öz yurdu Mekke’den. Medine için yola çıkacağı gece kendisini öldürmek istemişlerdi. Doğduğu ve Peygamberlikle şereflendiği şehrine dönüşü ise İslam’ın yönetim biçimine emsal olmuştu. Müslüman kumandanların tarihteki fetihlerinde de ölçü Efendimizin Mekke’ye girişidir. Eman dileyene dokunulmaması ve İslam ahlakıyla donatılmış adaletin hızlıca tesis edilmesi tek önceliktir.
Yıllar önce kovuldukları, sürüldükleri Halep’e dönen Suriyeli muhaliflerden, o iki askerin sokaklardaki çocuklara çikolata dağıttıkları anları izlerken de aklıma Peygamber Efendimizin Mekke’nin idaresini ve Kabe’nin anahtarını teslim aldığı anlatılar geldi.
Siz bakmayın türkülerin sultanı saydığımız Sabahat Akkiraz’ın “Halep’te bugün Alevileri katlediyorlar. Şehir cihatçıların pençesinde” demesine. Türkmen Hareketi Başkanı Ziyad Hasan verdiği yanıtta edebinden ve saygısından “iftira ediyorsunuz” demediği gibi, “bilgilerinizi çok yanlış kaynaklardan aldığınızı varsayıyorum" deme alicenaplığını da gösterdi.
Halepli yaşlı Hristiyan kadın ise sözü senet sayılanlar adına imzasını attı: “Şehirde her şey bizim için eskisi gibi. İki gün sonra St. Barbara Günü ve 25'inde Noel var. Hazırlıklarımızı yapıyoruz. Allah sizi korusun.”