Hazır af ya da infazda ceza indirimi gündemdeyken ve de hazır siyasi iklim müsaitken yargı kararları ile ilgili beklentiyi giderecek o adım neden atılmaz, bilmiyorum..Bakın FETÖ’nün ‘kumpas’ diye bildiğimiz kamuoyunca malum bütün davalarında kararlar bozuldu yeniden yargılamalar yapıldı.. Öyle ki sahiden ceza alması gerektiğini düşündüğümüz bazı isimler bile bu yeniden yargılama sırasında beraat etti.. Neden?.. Çünkü karar FETÖ yargısı tarafından verildiği için, şaibeli görüldü.. FETÖ yargısının sansasyonel davalarında alınan kararlar bozuldu bozulmasına fakat FETÖ’den içerde olan ya da firari duruma düşmüş savcıların açtığı davalarda, FETÖ’cü hakimlerin verdiği kararlar hâlâ yürürlükte.. Bakın Tunus da benzer bir süreçten geçti.. Tunus İdare Mahkemesi, eski Cumhurbaşkanı Habib Burgiba'nın 1987'de İslami hareketlerin yöneticilerinin yargılaması için yaptığı Devlet Güvenlik Mahkemeleri heyeti atamalarını, verdikleri kararlarla birlikte ortadan kaldırdı..  Bugün de benzer bir ihtiyaç bizde var.. Kimse ‘af’ ya da ‘beraat’ beklemiyor. Sadece (konusu ne olursa olsun) FETÖ’cü savcılarca açılmış ya da FETÖ’cü hakimlerce karara bağlanmış davalar bir daha görülsün.. Bu.. 

Parçalanmış bir dünyada barış ve güvenliği yeniden düşünmek

TRT çok çok önemli bir işi sırtlanmış durumda.. Geçen yıl başlattığı World Forum serisine devam ediyor.. Dünyanın dört bir yanından siyasetçiler, fikir liderleri ve sivil toplum temsilcileri Türkiye’ye geliyor.. Programın teması; “Parçalanmış Bir Dünyada Barış ve Güvenliği Yeniden Düşünmek”.. Bakın değerli dostlar.. Cevabını bulmamız gereken bazı sorular var.. Mesela ‘Yüzyıl önceki Birinci Dünya Savaşı’ndan ne öğrendik?’ Ki bence bu savaş henüz bitmiş değil.. Yani hani diyorlar ya, ‘üçüncü dünya savaşı şurada çıkacak, bunlarla bunlar arasında olacak’ falan.. Bugün baktığımızda daha etap etap birinci dünya savaşını yaşamakta olduğumuz açıkça görülüyor.. Ve biz bu son 100 yıldan hiçbir şey öğrenemediysek sonunda nihai galibiyeti alma şansımız da yok.. Oturumun bir diğer önemli ayağını ise entegrasyon sürecinde olduğumuz AB ile ilişkiler oluşturuyor.. AB’yi belki bugüne kadar hep kendi medeniyet değerleriyle tartışıyorduk. Amma bugün buz gibi bir göç sorununu görmezden gelerek bir AB değerlendirmesi yapmak mümkün değil.. Fakat bu sene beni asıl etkileyen gündem maddesi Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık.. Bu oturumda, farklı sektörlerden başarılı kadın liderler bir araya gelerek daha uyumlu ve barışçıl bir dünyaya ulaşma konusundaki katkılarını paylaşacaklar. Sonuçlarını çok merak ediyorum..Başta TRT Genel Müdürü Sayın İbrahim Eren olmak üzere bu vizyonu ortaya koyan tertipleyicilerin tümünü selamlıyorum..

Çocuğuna okul kıyafeti alamayan veli tiyatrosu

  Böyle dramatik bir ülke gerçeği konusunda böyle incitici bir başlık atmak istemezdim. Ta ki şu fotoğrafı görene kadar.. Evet intihar yani kişinin yaşamına son verecek hale gelmesinin ne tevili var ne de izahı.. O mevzuyu kendi dinamikleri içinde değerlendirmek en doğrusu.. Ama ‘Ben okul tişörtü alacak para bulamadım o yüzden de üzerinde ‘boyun eğme’ yazan bu tişörtle çocuğu okula yolladım’ derseniz o zaman başka.. Tiyatro sezonu açıldı demek ki.. Bakın evvela söyleyeyim. Buradan yürüyemezsiniz.. Çünkü bu numaralarınızı artık herkes biliyor.. İkincisi ve asıl önemlisi şu. Serbest kıyafet tam bir haksız rekabettir. Ne yapıp edip tek tip kıyafete geri dönmeliyiz.. Zorunlu okul tişörtü satın alırken para harcıyormuş gibi gözüksek de tamamen serbest kıyafetin yaratacağı o garabetin yanında solda sıfır kalır. Marka tişörtler pahalı ayakkabılarla komplekse giren çocukların yaşayacağı dram, okul açılırken satın alınan 20 liralık tişörtlerle kıyaslanamaz bile..