Hassasiyet pozlarınız bir hayra mani olmuş durumda!

Kimsenin, gördüğü bir yanlışı söylemesinin hatta isyan ederken haykırmasının bir sakıncası yok. Kimse kimsenin diline kilit vuracak değil. Söyleyin Efendiler. Haykırın, bağırın çağırın. Ama sonra 'nasıl oldu da biz bir araya gelemedik, nasıl sahip çıkamadık birbirimize' diye hayıflanmayın. Dar sohbet dairelerinde; 'neden bu Müslümanlar birlik olmuyor bir türlü, bakın şunlar şunlar nasıl sahip çıkıyor birbirlerine' diye dertlenmeyin sonra.

Süleymaniye'nin silüeti tartışmasını takip ettiniz mi? Kısaca hatırlayalım olayı kaçıranlar için. İlim Yayma Vakfı'nın yaptırdığı yurt binası inşaatına, Süleymaniye Camii'nin silüetini bozduğu gerekçesiyle sosyal medyadan çeşitli tepkiler geldi. Kim verdi bu tepkileri? Dönün twitter hesabınızı bir tarayın. O, üstelik de algıyı yönlendirecek biçimde hatalı açıdan çekilmiş fotoğrafları paylaşan kişi ve hesaplara kendiniz bakın. Çok da tanımadığınız isimler değil. 'Vah İstanbul'un silüeti gidiyor', 'Vah Süleymaniye'nin çehresi bu hallere mi düşecekti.' diye ağlaşanlar Cihangir tayfası değildi herhalde. 2000'lere kadar cılız çıkan sesleri, Erdoğan'ın verdiği özgüvenle gür çıkmaya başlayan bazı yazarlardan söz ediyorum. Bu ülkenin kaderini değiştiren Lider Recep Tayyip Erdoğan bir vizyon koydu ortaya da, onu takip eden yazarların da ismi önemsenmeye başlandı. Kusura bakmasınlar onlar da farkındadır yani. İşte o ağlaşmalar sonuç verdi. İstanbul Büyükşehir'in CHP'li kadroları inşaat için acil durdurma istedi. Üstelik İlim Yayma Vakfı hukuken haklı olduğu halde, Süleymaniye'nin ruhunun korunması için tüm adımları atacağını açıklamışken ve hatta inşaatı bile ilgili kararlar çıkana kadar durdurmuşken, CHP'li İBB yönetimi, şantiyede şovunu yapıp mührünü astı.