Her siyasetçi savunduğu davanın bir parçasıdır

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü - Sefaköy metro hattının İncirli-Sefaköy-TÜYAP etabı için gerekli onayın çıkmadığını, İstanbul'a yapılacak bir hizmetin Cumhurbaşkanı eliyle engellendiğini iddia etmişti. İmamoğlu'nun bu çıkışıyla birlikte PR ekibi de harekete geçmiş ve söz konusu algının tahkim edilmesi için, ellerinden geleni yapmışlardı. Düşünsenize koşulsuz hizmet anlayışıyla İstanbul'u bataklık halden çıkarıp cennete dönüştüren bir lideri, İstanbul'a hizmeti engellemekle suçluyor mevcut Başkan. Ve bu çıkış karşısında birileri sessizce mevcudu muhafazanın telaşına düşmüş, risk almadan nehrin kenarından olan biteni izliyor. Kimse kusura bakmasın yani. Teşkilat mensuplarından milletvekillerine, belediye başkanlarından bakanlara herkesin asli vazifeleri arasında bu algı operasyonlarıyla mücadele de vardır. Kimse 'Ben şu ilçenin belediye başkanıyım, oranın alt yapı-üst yapı işlerine bakarım, gerisi beni ilgilendirmez.' diyemez. 

Sonuçta AK Parti bir davanın doğurduğu siyasi hareket. Derdi olanların bir araya geldiği bir parti burası. Yerleşik düzenle kavga ederek, comprador burjuvaya meydan okuyarak, manşetlerle savaşarak geldi bugünkü konumuna. Recep Tayyip Erdoğan ilk belediye başkan adayı olduğunda nasıl ötekileştirilmişti, dışlanmıştı hatırlayın. Öyle o kadar kolay olmadı bu işler. Şimdi de aynı kadrolar, ömrünü bu millete hizmete adamış insanlara iftira atıyor. 'Biz hizmet yapacağız ama engelleniyoruz' diyor. AK Parti'nin kamuoyu önündeki isimlerinin, bilmem kime nezaket ziyareti yaptık bilmem kimi belediyemizde ağırladık twitleri kadar bu operasyonları boşa çıkaracak açıklamalar da bekliyor seçmen. Acı ama öyle.