Sezaryen lobisi
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ın, “Sezaryenle gücüm yettiğince mücadele edeceğim” sözünü çok önemsiyorum.. Recep Akdağ bile, mücadelesinde ‘gücünün yetmesi’...
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ın, “Sezaryenle gücüm yettiğince mücadele edeceğim” sözünü çok önemsiyorum..
Recep Akdağ bile, mücadelesinde ‘gücünün yetmesi’ gibi bir kriterden söz ediyorsa ben burada savaşılacak bir ‘Sezaryen Lobisi’ ararım..
İşin tıbbi tarafına şimdilik girmeyeceğim..
Herhangi bir bilimsel makaleyi referans almadan, ‘Sezaryen daha iyidir’ ya da ‘daha kötüdür’ diyecek durumda değilim..
Ama bu doğum metodu ile ilgili bazı verileri paylaşmam gerekiyor..
***
Özel hastanelerin yaptıkları müdahaleler için alacakları fark, ‘Sağlık Uygulama Tebliği’ne göre belirleniyor.. Bu tebliğe göre Türkiye’de devlet, normal doğum için 390 TL ödüyor..
Oysa sezaryen doğum için ödenen rakam 510 TL..
Özel hastaneler sezaryen için % 200’e kadar ilave ücret alabiliyorlar..
Yani bir özel hastane, sezaryen doğum için 1.020 TL’ye kadar fark alabiliyor..
Bitmedi..
Sezaryenden sonra bebekler eğer yoğun bakımda kalıyorsa devlet gün başına 600 TL civarı daha ödüyor..
Hatırlar mısınız, bilmiyorum..
Bundan 5 yıl evvel, Kartal’daki özel bir hastanede, sağlıklı haldeki bebeklerin hasta gösterilip yoğun bakım ünitesinde tutularak SGK’nın dolandırılmasını ortaya çıkaran bir hemşire vardı..
Sırf devletten daha fazla para alabilmek için yapılan bu tezgah neticesinde yoğun bakıma konulan bazı sağlıklı bebeklerin, enfeksiyon kaparak öldüklerini anlatmıştı..
Ve son not..
Eğer, bir kadın ilk doğumda sezaryen yaptıysa ikinci doğumda mecburen sezaryen olmak zorunda. Konu, “benim bedenim benim kararım” zevzekliğine indirgenecek kadar önemsiz değil..
Sezaryen konusuna daha yeni başladık.