Tekke’den Tekne’ye
Adam Bodrum’da tekneden yazıyor yazısını.. Konusu elalemin teknesi.. Eskiden ‘tekke’ idi adresi.. Güzel kızlar, Nişantaşı kafeleri, rezidanslar derken ‘tekne’ oldu mekanı.. Bak koçum.. tane tane...
Adam Bodrum’da tekneden yazıyor yazısını.. Konusu elalemin teknesi..
Eskiden ‘tekke’ idi adresi..
Güzel kızlar, Nişantaşı kafeleri, rezidanslar derken ‘tekne’ oldu mekanı..
Bak koçum.. tane tane anlatayım..
Geçen ramazan ayında, bir gün oruç, bir gün iftar, bir gün sahur, bir gün teravih macerası yazdın..
Tüm islâm alemini, oruç tuttuğuna ve tüm kalbinle Ramazan’ı yaşadığına ikna ettiğin gün, önünde viski kadehi duran o tekne fotoğrafı çıktı geldi..
Tam 11 Temmuz 2015 günü..
İftara 8 saat kala..
Denizin orta- sında..
Yani senin prensin teknesini yazdığın 11 Temmuz 2016’dan tam bir yıl evvel..
Kendini benim yerime koy. İntikam gibi gelmiyor mu sana da?..
Ne dedin o zaman?
“... Varsın tek kusurumuz iki gün oruç tutmamak olsun. Allah günahlarımızı affetsin..”
Bence de Allah günahlarını affetsin afacan..
Hazır iletişim kanallarını açmışken sorayım;
1) Meslektaşlarına yüklediğin bir ‘burun’ davası vardı. Sahi ne oldu iş? Kalemle yahut daktiloyla mı kırmışlar gerçekten burnunu?
2) Sizin binanın bir camı kırılmıştı. Genç bir politikacıyı hedefe koymuştun o cam yüzünden. O iş ne oldu? Ak Parti teşkilatında mı planlanmış sahiden o saldırı?.
3) 6 aydır beş dakika görüşebilmek için kırk takla attığın Ethem Sancak hâlâ randevu vermedi mi sana?
Bak çok eskilere gidip de üzmedim seni..
Hep güncel konular bunlar.
Haydi sana uğurlar olsun..