Temayül Yoklamasına Seçmen de Katılsın
Partiler aday belirleme telaşında.. Her partinin kendi yöntemi var. AK Parti çok daha seçici davranacak gibi görünüyor.. Hareketin lideri Erdoğan her kapalı toplantıda isim topluyor. Teşkilatlarda da temayül...
Gizlenmiş FETÖ’cü provokatörler ortaya çıkmaya başladı
Son günlerde sıklıkla şöyle twitter mesajları düşüyor önüme; “… Şunu şunu yapmadığı (yahut yaptığı) için AKP’ye oy vermeyeceğim… 16 yıldır hep AKP’ye oy veriyordum artık oy moy yok..” Son sözü baştan söyleyeyim. Bu söylem net ve açık bir FETÖ söylemidir.. ‘Ama hiç eleştirmeyecek miyiz?’ falan demeyin.. Bir takım nedenlerden dolayı AK Parti’ye geçmişte oy verip, şimdi vermeyecek kimse yok mu, elbette var.. Kur’an emri değil ya.. Neticede bir siyasi tercih.. Ama bugünlerde gördüklerimiz genelikle operasyon mesajı.. Yakında ne yapacaklar onu da söyleyeyim buradan;
1) Skandal bir takım karar ve uygulamalarla, çeşitli kurumlara güveni sorgulatacaklar (yargı, emniyet, ordu, bürokrasi, bakanlıklar vs..)
2) Toplumun sinir uçlarına dokunan işler yapacaklar (bir Gazimizin aşağılanması, bir şehit yakınının mağdur edilmesi, bir engellinin şiddet görmesi, bir kedinin öldürülmesi, bir çocuğun istismarı gibi)
3) ‘Erdoğan’ın etrafı kuşatıldı’ algısı yayıp, en tepede güvensizlik ortamı yaratmaya çalışacaklar..
Başta muhalefet partileri olmak üzere herkesin bu yabancı servis operasyonlarına karşı duyarlı olması lazım. Muhalefet kendi gündemini oluştursun, gitmesin bu operasyonların arkasından. 16 yıllık kesintisiz iktidar, muhalefet için malzeme deposu olmalı. Biraz dikkatli baksa zaten görecek. Hiç ihtiyacı yok FETÖ’ye bilmem neye..
Bu toplumun değerleriyle çatışırsan gün gelir sana bir şey olur!
Gülben Ergen geçenlerde Hürriyet gazetesinden ayrıldı. Ya da ayrılmak zorunda bırakıldı.. Perde gerisini bilmiyorum. Açıkçası merak da etmiyorum. Sadece bu gelişmeyle ilgili iki önemli detay çekti dikkatimi;
1) Gülben Ergen ayrıldı ve yer yerinden oynamadı..
2) ‘Ona bir şey olmaz, illa ki düştüğü yerden kalkar’ diyenler fena çuvalladı..
Bu toplumun değerleriyle çatışanlara, gün gelir bir şey olur.. Ne turistik Mekke/Medine gezileri ne Erdoğan ile çektirdiği fotoğraflar ne de başka bir takım ilişkiler kurtarır.. Bir gün bir tökezlersin, bir bakmışsın seni tutacak düşmeni önleyecek kimse kalmamış arkanda..
Kadına şiddetin sebebinin ne olduğu önemli mi?
Ahmet Kural’ın sevgilisi Sıla’ya şiddet uyguladığı iddiasıyla savcıya ifade vermesi sonrası çok çeşitli iddialar saçıldı ortaya.. Özellikle de Ahmet Kural’ın, ‘ihanet’ iması üzerinden pek çok yorum yapıldı.. Acaba bu yorumlar, şiddeti meşru ya da mazur gösterme gayreti mi?..
Sebebi ne olursa olsun, kadına şiddet haklı gösterilemez.. Bu arada, eğer Ahmet Kural iftiraya kurban gitmiş olsaydı başka şeyler konuşuyor olurduk.. Ama anlaşılıyor ki, iddialar ciddi ki buna bahaneler üretilmiş..